Kategori: Blog

Ortodonti Tedavisi diş hekimliğinin bir alanı olup, eğri çarpışık ya da birbirileri ile uyumsuz dişleri teşhis edip, önlemeye çalışan, gerekli işlemler ile tedavi etmektedir. Bunun üzerine uzmanlaşan diş hekimleri ise ortodontist adı verilir.

Ağız ve diş sağlığı insan sağlığı açısından oldukça önemlidir. Özellikle kötü konumlanmış eğri ya da çarpışık halde çıkan diş etlerinin temizlemek oldukça zor olduğundan dolayı diş sorunları ile karşılaşma olasılığı oldukça fazladır.

Böyle durumda dişler çabuk çürür ve dişlerinizi kaybetme riskinizi artar. Bunun yanı sıra beslenirken dişlerinize daha baskı uygulayacağından dolayı bir süre sonra baş ağrısı, çene kaslarını kayması, sırt veya omuz bölgelerinde çeşitli ağrılara neden olabilir. Aynı zamanda eğri ve çarpışık dişler estetik açısından da kötü görüntüler ortaya çıkarır. Ancak ortodontist tedavi ile tüm bu sorunlarınıza kısa zamanda son verebilirsiniz.

Ortodonti Tedavisi Nedir ?

Ortodonti Tedavisi yada ortodontik tedavinin amacı öncelikle kişiye iyi bir ağız sağlığı ve iyi bir fonksiyon sağlamaktır. Bunun yanında dişlerin dudakların yumuşak dokuların ve çenelerin birbirleriyle olan ilişkilerini normal konumları getirebilmektir.

Ortodontik tedaviye başlamak için bir yaş sınırı olmamakla beraber genellikle gelişim dönemindeki çocuklara ortodontik tedavi yapmayı tercih ediyoruz yani bu da ortalama bir yaş belirtecek olursak , 10 -12 yaş arası başlanan tedavilerde çene yapısında görülen uyumsuzluk ve bozukluklara müdahale etmek mümkündür. Bu aşamada en önemli kriter, dişlerin çene kemiklerinin ve dişleri çevreleyen dokuları normal olmaları ve hastanın diş yapısında herhangi bir patojik sorunun olmamasıdır.

Bu aşamada kliniğimize gelen hastalarımızın en önemli endişesi ortodonti tedavi sürecinde dişlerde gözüken tellerin yarattığı estetik kaygıdır. Son yıllarda ortodontik tedavi alanında oluşan gelişimler sonucunda son derece estetik çözümler geliştirilmiş. Bu alanda üretilen şeffaf plak malzemeler sayesinde estetik alanda hastalarımızı memnun edecek çözümler sunarken ortodontik anomalileri düzeltebiliyoruz.

Ortodonti Tedavisi Aşamaları

Ortodonti Tedavisi ağız ve diş sağlığının korunması açısından oldukça önemlidir. Bu sebeple ortodonti tedavisine ihtiyaç duyanlar fazla zaman kaybetmeden bu alanda uzmanlaşmış diş hekimleri ile görüşme yaparak zaman kaybetmeden tedaviye başlamaları onlar için oldukça yararlı olacaktır.

5 farklı aşamadan oluşan bu tedavini aşmaları tedavi sürecinin ilerleyişine bağlıdır. Uzun süreli bir tedavi olduğu için sabır isteyen bir süreç olacağı için bu tedaviyi yaptıracak olanların aklında binlerce soru uçuşup duruyor. Bunlardan en önemlisi, ortodonti tedavisi süreci nasıl işler, tedavi aşamaları nedir ve tedavi nasıl yapıldığı gibi…

Muayene Aşaması

Ortodonti tedavisini ilk şaması olan muayene aşaması bilindiği gibi hastanın doktora gidip sorunlu dişlerini muayene ettirmesi ve uzman doktorun tanı koymasından ibarettir. Doktor hastanın ağzında gerekli incelmeyi yaptıktan sonra dişlerinizdeki sorunlara göre nasıl bir tedavi yapılması gerektiğini bilgisini detaylıca verir. Hastanın aklında olumsuz düşünce kalması için tedavisinin bütün aşamaları anlatılır.

Hazırlık Aşaması

Ortodonti tedavi muayene aşaması sonrası hastanın kabul etmesinden hemen sonra hazırlık aşamasına geçilir. Bu aşama da ise tedavi için gerekli şartlar yerine getirilir. Öncelikle hastanın ağız çürük diş olup olmadığı kontrol edilir. Dişlerde çürüğün olması durumunda bunlar tedavi edilerek çürükler kontrol atına alınır.

Ortodonti tedavisinde diş temizliği ve ağız bakımı da çok önemlidir. Bu nedenle tartar, diş taşı, diş sararması gibi durumlar dikkate alınarak diş temizliği ve ağız bakımı yapılır. En son olarak diş eti de kontrol edilerek hastada diş eti sorunu olmaması halinde, tedavini diğer aşaması olan planlama ve teşhis aşamasına geçirilir.

Planlama ve Teşhis Aşaması

Muayene aşaması ve hazırlık aşaması yapıldıktan sonra üçüncü aşama olan planlama ve teşhis aşamasına başlanır. Bu aşamada da hastanın diş sorunlarına göre gerekli tedavi seçenekleri belirlenir. Tedavi seçenekleri hastanın diş sorunlarına göre farklılık göstermektedir. Tedavini türünü ortodonti uzmanı belirler ve hastaya konu ile ilgili detayları söyler. Hastanın çene, ağız ve diş yapısı çok önemli olduğu için uzman hekim bu üç unsuru göz önünde bulundurarak uygun tedavi yöntemin belirler.

Ortodonti Tedavi Aşaması

Ortodonti Tedavisi tedavi aşamasında hastaya diş teli takılır ve hastanın ağız ölçüleri alarak kalıplar hazırlanır. Hazır edilen modelin üzerine braketler yerleştirilip, kalıplar dişlerin üzerine yerleştirilerek, braketlerin dişlerin üzerine transferi sağlanır. En son olarak yine diş telleri takılarak pekiştirme aşamasına geçilir.

Pekiştirme ve Tedavi Aşaması

Bu aşama son aşamadır ve bu aşama a ortodonti tedavisi son erdikten sonra dişlerin yeni yerlerini koruması uyum sağlamasını ve eski yerlerine dönemsini engeller. Sabit ya da hareketli olmak üzere iki farklı yöntem kullanılan bu aşama ortodonti tedavisini kalıcı olması açısından çok önemlidir.

Ortodonti Tedavisi Kimlere Uygulanır?

Genel olarak ağız ve çene sağlığı ile ilgilenen diş hekimliği alanının altında birkaç dal bulunur. Bu dallardan bir tanesi de ortodontidir. Diş yapısındaki bozuklukların giderilmesi için uygulanan tedaviler bu kapsamda değerlendirilir.

Tedavi ise ortodontistler tarafından yürütülür. Dişlerde oluşan yapı problemleri kişinin sağlığını önemli ölçüde etkileyecek boyutlara varabilir. Tedavi ise hem hastanın estetik olarak daha düzgün bir görünüme kavuşmasını hem de sağlık açısından oluşabilecek sorunları önlemeyi amaçlıyor.

Ortodondist tarafından yapılan ayrıntılı inceleme ve tanı tekniklerinin kullanılması ile elde edilen veriler sonrasında hastanın nasıl bir tedaviye ihtiyacı olacağı ortaya çıkartılıyor.

Ortodonti Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar

Hastanın ortodonti tedavisine ihtiyacının olup olmadığı çene ve ağız yapısı incelenerek verilen bir karar. Eğer kişinin dişlerinin kapanmasında problem, diziliminde sorun, görüntüsünde çapraşıklık varsa o hasta ortodonti tedavisi için uygun demektir. Kapanış bozuklukları örtülü kapanış, çapraz kapanış, ön ve arka açık kapanış olarak ayrılırlar.

Çenede darlık ise ortodontiyi ilgilendiren bir başka problemdir. Yaştan bağımsız olarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur. İleri çene tedavisi ile cerrah ile birlikte yürütülür. Orta hatların uyuşmaması da bir çeşit kapanış bozukluğudur.

Eksik dişler, protezlerle ilgili oluşan sorunlar da ortodonti alanında tedavi edilebilir. Ortodonti tedavilerinde ne kadar erken müdahale edilirse başarı şansı da o kadar yüksektir. Hastanın iyileşme süreci ise daha hızlı olur.

Ortodonti Tedavisinde Yaş Aralığı

Ortodonti tedavisinde genel olarak bir yaş aralığından bahsetmek mümkün değildir. Parmak emme alışkanlığının olması, dengeli olmayan bir çene yapısının bulunması, süt dişlerinde erken kayıpların yaşanması, çiğneme ve konuşma sırasında zorluk yaşanması, alt ve üst dişler arasında temas sorununun ortaya çıkması hallerinde vakit kaybetmeden bir hekime başvurmak gerekir.

Ancak çene kemiğini doğrudan ilgilendiren problemlerde hastanın kemik gelişiminin tam olarak bitmesi beklenir. Yetişkin hastalarda ise böyle bir bekleme süreci söz konusu değildir. Ortodonti tedavisi sırasında kullanılan braketler dişlere baskı yaparak dizilim sorunlarının düzeltilmesine yardımcı olurlar. Geçmişte metal görünümlerinden dolayı hastalarda şüphe uyandıran bu sistem ise şeffaf malzemelerden üretilmeye başlanmıştır.

Artık hastaların tedavi sırasında taktıkları aparatlar da görünümü bozmamaktadır. Çocuklar için ise onları teşvik etmek amacıyla renkli malzemeler bulunur. Ortodondik sorunlar sanıldığı gibi sadece estetiği ilgilendiren problemler değildir. Ağız ve diş sağlığı başta olmak üzere genel vücut sağlığı açısından da ciddi problemlerin önünü açabilir, tedavisi daha zor hastalıklara zemin hazırlayabilir.

İnsan vücudu her geçen gün araştırıldıkça yeni keşfedilmiş gibi bir hava yaratıyor. Bu durum yeni hastalıkların oluşumunu da beraberinde getiriyor. Hastalıklar ve türevleri insan hayatını zorlaştırmakta hatta yaşamına son verecek kadar da çetin olabilmektedir. Bazı durumlarda ufak ve zararsız görülse de örneğin kistler insan hayatına son verebilecek durumdadırlar. Kistler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler.

Kist Nedir

Kistler insanın vücudunun dışında değil de genellikle deri altında vücut içinde oluşur ve gelişirler. Kistler içi sıvı dolu ya da gaz veya katı bir madde dolu olan kabarcıklara verilen genel addır. Kistler çoğu zaman geç fark edilir. Bu durumda geçen süre zarfında deri altında büyür ve hastayı rahatsız etmeye başlar. Kötü huylu kist oluşmuş ise tabi bu diğer hastalıkları da beraberinde getirir. Kistler insan vücudunun herhangi bir yerinde oluşabilecek bir yapıya sahiptirler. Vücudun içinde deri altında kendi hallerinde vücuttan bağımsız hareket edip büyürler. Kistlerin büyüklüğü değişkenlik gösterebilir. Çok küçük kistlerde olabilir çok büyük gözle görülen ve hatta içinde litrelik miktarla ifade edilebilecek miktarda sıvı da barındırabilir.

Nasıl Belli Olur

Kistler insan vücudu içinde gelişirken gözle görülmez ve büyük olmadıkları için de pek fark edilmezler. Ama bazı belirtileri vardır. Kişide bu belirtiler var ise vücudunda kist olma ihtimali olabilir. Vücutta sürekli ağrı varsa hasta sürekli sızlanıp duruyorsa vücuttaki kist büyüklüğü rahatsız edecek duruma gelmiş ya da enfeksiyon kapmış olabilir.

Bir başka durum ise organların işlevini yerine getirmemesi durumudur. Bu duruma sebep olan kistler yanında bulundukları organa zarar vermeye başlamıştır. Büyüklükleri organı rahatsız etmiş ve alanını daraltmış demektir. Bu durumda organlar çalışamadığı için kişi normal hayatında sıkıntılar yaşamaya başlar.

Kist Ameliyatı Nasıl Yapılır

Vücudundaki kistlerin aşırı büyümesi sonucu ameliyat olması gerekenler gerekli işlemlerin ve tetkiklerin ardından ameliyat edilir. Ameliyatın amacı vücutta rahatsızlık yaratan kistlerin insan vücuduna daha fazla zarar vermesini engellemek ve vücuttan atmaktır. Ameliyat 3 şekilde gerçekleşir. Laparoskopik ameliyat, robotik ameliyat ve açık ameliyat olmak üzere 3 şekilde yapılabilmektedir. Kist vakalarında en çok görülen çene kistleri hakkında bilgi almak için Çene Kisti Belirtileri Nelerdir ? Sayfamıza göz atabilirsiniz.

Diş yapısı içerisinde çeşitli bakteriler bulunuyor. Mikroskop ile görülebilecek kadar küçük olan bu bakteriler; günün her saatinde ağzımızda bulunabiliyor. Ağız içinde oluşan bakterilerin, belirli bir oranı vardır. Eğer ki sayıca fazla ise, bu durum ağız yapısına zarar vermeye başlar. Küçük mikroorganizmalar, bulundukları ağız içini işgal eder. Ağız içerisinde çeşitli yaralar ve şişlikler oluşmaya başlar.

Bu durum bir süre sonra, hastaya rahatsızlık verir. Tıbbi literatür içerisinde, bu hastalık çene kisti olarak isimlendiriliyor. Deri tabakasının çeşitli mikroorganizmalar tarafından satılmasıdır. Çene kistleri genellikle erken fark edildiğinde iyi sonuçlar elde edilir. Çünkü fark edildiğinde hastalık iyi huylu bir vaka olarak ilerlemektedir. Erken teşhis, kişinin hayatını kazandırır. Teşhis sonrası gerekli tetkikler yapılır ve önlemler alınır.

Çene Kisti ve Operasyon

Hastaya yapılan tetkikler sonrası uzman hekim tarafından sonuçlar incelenir. Sonuçlar incelendikten sonra bir değerlendirme tablosu çıkarılır. Tabloya bağlı olarak hastaya, kanal tedavisi uygulanır. Tedavi öncesi anestezi ile diş eti uyuşturulur. Hastanın acı hissetmemesi için uyuştuğundan emin olunduktan sonra ameliyata başlanır.

Ameliyat sırasında ağrısız bir şekilde kist yerinden alınır. Kiste ulaşmak, hastalığın geçmesi için önemli bir adımdır. Diş etinin altındaki kemik de biraz kaldırılarak, kist temizleme işlemi son bulur. Yerinden çıkarılan kist atılmaz. Kistin türünü öğrenmek için patoloji laboratuvarına gönderilir.

Çene Kisti İçin Önlem

Çene kisti, ağız bakımının yeterli bir şekilde yapılmamasından kaynaklanabilir. Ağız içinde bulunan deri, bakteri nedeni ile mevcut görevini yerine getiremez. Devamlı sigara içen bir insan, ağız sağlığına gerekli özen ve dikkati vermiyordur. Çünkü sigaranın içerisinde bol miktarda nikotin bulunuyor. Nikotin alan bir insanın dişleri sararmaya başlar.

Diş etleri ise gün içerisinde kanamaya devam eder. Oldukça doğal besinler tüketilmelidir. Diş eti sağlığına katkısı olan; peynir, süt, yoğurt gibi protein kaynaklı besinler temel gıda olmalıdır. Günde üç defa dişler fırçalanmalı ve fırçalarken yumuşak uçlu diş fırçası tercih edilmelidir. Yumuşak diş fırçaları, diş eti kanamalarını ve şişmelerini önler.

Çene Kisti ve Görünümü

Çene kisti erken teşhis edildiğinde, yerinden kolay bir operasyon sonucu alınabilir. Fakat ameliyat sonrasında doktorun önerdiği ve reçete ettiği ilaçlar mutlaka düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Aksi taktirde ağız bakımına aynı şekilde özen gösterilmez ise hastalığın tekrar etmesi olasıdır. Ağızda daha büyük yaralar ve şişlikler oluşabilir.

Bu şiş ve yaralar kişinin yemek yemesini, konuşmamasını önemli derecede etkiler. Ayrıca görsel açıdan, aynaya bakan bir kişi kendisini psikolojik anlamda kötü hissedebilir. Hem biyolojik hem de psikolojik yaralanmaların meydana gelmemesi adına; gerekli tedbirler kişi tarafından alınmalıdır. Çünkü sağlık ihmale gelmez ve erken teşhis her zaman için hayat kurtarır. Bunun bilincinde ilerleyerek; ağız sağlığı açısından birçok insan gerekli tetkik ve testleri yaptırmalıdır. Alınan test sonuçları ise; uzman hekim tarafından yorumlanmalıdır.

Çene Kisti Çeşitleri

Kist; insan vücudundaki kemik ya da yumuşak dokuda oluşan etrafı doku kaplı boşluklara verilen isimdir. Kistler çıktığı bölgede yavaş yavaş büyüme kat ederler. Vücudumuzda herhangi bir yerde çıkabilen kistler çene bölgesinde de çıkabilir. Özellikle ağız içinde sıklıkla karşılaşır ve patolojik bir etken olma ihtimali yüksektir. Çene kistleri kök ucu kisti, dentigeröz kistler ve nazopalatin kistler olmak üzere üç grupta incelenir. Her biri de nadir olarak görülür.

Çene kistlerinin ana sebebi daha çok dişlerden kaynaklıyken bir kısmı da ağız içerisindeki yumuşak dokulardan kaynaklı da olabilir. Çene kisti her kistte olduğu gibi iyi huylu ya da kötü huylu olabilir. İlk etapta iyi huylu gibi görünse de ilerleyen zamanlarda kötü huylu olabilir ve bu da çene kaslarına ciddi manada hasar verebilir. Bunun için çene kistlerinin patolojik açıdan değerlendirilmesi gerekir.

Çene Kistleri Nasıl Gelişir?

Çene kistleri oldukça sinsi bir şekilde ilerler ve ilk etapta hiçbir belirti vermeyecek kadar küçüktürler. Buna rağmen ciddi sorunlara yol açabilmektedirler. Çene kistleri genellikle hiçbir ağrıya neden olmaz ve genelde ele gelen küçük şişlikler ile kendini belli ederler. Zaman zaman bu kistler arada bir ağrı yapabilir. Bu ağrı da akla ilk olarak enfeksiyon hastalığını getirir.

Bazı çene kistleri ise ağız içinde oluşur ve tükürük bezleri sebebiyle zaman zaman kendini gösterirler ve genelde küçülüp büyüyen şişlikler şeklinde baş gösterir. Çene kisti sahibi olan kişilerde genel olarak sıklıkla ağız ve diş problemleri yaşanmaktadır.

Çene Kisti Nelere Yol Açar?

Çene kisti, ilk etapta belirti göstermediği için ancak ağız film sonucu ile kendini belli eder. Çene kisti ilerledikçe ağız bölgesinde şişlik, kızarıklık ve çene ağrısı ile baş gösterir. Kist oluştuğu bölgede bazı durumlarda sinir sıkışmasına da yol açmaktadır. Hatta bazı durumlarda çene kemiklerinin kırılmasına bile sebebiyet vermektedir. Bu nedenle en ufak bir şüphede derhal bir diş hekimi ya da çene uzmanı ile görüşmek gerekir.

Çene Kistinin Tedavisi Nedir?

Çene kisti de diğer kist türleri gibi operasyon gerektirmektedir. Çene kistine müdahale ederken genelde iki yöntem kullanılır; birinci yöntem kisti olduğu bölgeden direkt olarak çıkarmak iken ikinci yöntem ise kistin üstünü açıp büyümesini takip etmektir. Her iki durumda da cerrahi işlem gerekmektedir.

Operasyon sonrası kistin çıkarıldığı yer kendini onarır ve böylece oluşan yara izi yok olmuş olur. Oldukça basit bir işlemdir ve bu işlem sayesinde pek çok kişi çene kistinden kurtularak kansere ilerlemesine engel olmaktadır.

Çene Kisti Belirtileri

Çene kisti oluşurken başlangıçta hiçbir belirti vermez ve sonrasında küçük şişlik şeklinde elinize gelir. Bu şişlikler zamanla alt dudakta uyuşukluğa sebep olmaktadır. Bununla birlikte yüz bölgesinde de şişlikler meydana gelebilir.