Şeffaf Plak Tedavisi, son dönemde teknolojinin gelişimiyle beraber daha sık gündeme gelmeye başlamış ve klasik yöntemlere göre birçok avantajı bulunan çok daha estetik bir ortodontik tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şeffaf Plak Tedavisi Nasıl Yapılır?
şeffaf plak diş tedavisi, şeffaf plaklar tel takmak istemeyen fakat diş görünümünden memnun olmayan kişiler için en ideal çözümdür. Hastadan alınan ölçüler dijital ortama taşınır ve dişler aşama aşama ideal konumlarına dijital ortamda taşınırlar.
Her aşama için ağız içinde nerdeyse görünmeyen takıp çıkarılabilen plaklar üretilir. Plaklar ortodontist kontrolünde haftalık veya iki haftalık aralıklar değiştirilerek başlangıçtan bitime kadar kullanılır ve bu sayede dişler ideal pozisyonlarına taşınmış olurlar.
Bu tedaviler plakların şeffaf olması dolayısıyla estetik olarak herhangi bir sorun teşkil etmediği için son dönemlerin sıkça kullanılan tedavileri arasında yerini almıştır. Bu uygulama klasik tedavi yöntemlerine göre oldukça farklıdır ve pek çok avantajı vardır.
Şeffaf Plak Tedavisi Kimlere Uygulanabilir?
Şeffaf plak tedavisi genel anlamda pek çok kişiye uygulanabilmektedir. Ancak bu tedavi şekli ile dişsel problemlerin çözümü mümkündür daha ağır iskeletsel problemi olan kişilerde klasik yöntemler kullanılmalıdır.
Hastalarımız için sahip oldukları problemleri iskeletsel veya dişsel olarak sınıflandırmak çok mümkün olmadığı için problemin kaynağını ve bu tedavi tipinin size uygun olup olmadığını ortodonti muayenesi ile ortodontistinizden öğrenebilirsiniz. Şeffaf plak tedavisi için klasik ortodontik yöntemlerde olduğu gibi yaş sınırı yoktur.
Şeffaf Plak Tedavisi Kimlere Uygulanamaz?
Şeffaf plak tedavisi bazı durumlarda uygulanmamaktadır. Şeffaf plak yeteri kadar takılmadığında tedavi olumlu sonuçlanmayacaktır. Bu plak yaklaşık olarak 22 saat takılmak zorundadır. Bu tedavi yaklaşık olarak yüzde doksanlık bir dilimde kişilere uygulanmaktadır. Bazı kişilerde uygulanıp uygulanmayacağı ağız ve diş muayenesi sonucunda netlik kazanmaktadır.
Ağız ve diş yapısı küçük olan kişilerde şeffaf plak uygulaması tercih edilmemektedir. Bu tamamen şeffaf plak sistemi ile alakalı bir durumdur. Bir diğer önemli etken ise iskelet yapısı sorunu olanlarda uygulanamayacağıdır.
Şeffaf Plak Tedavisi Nasıl Uygulanmaktadır?
İlk olarak tedavi başlangıcında ölçü alınarak tedavi süreci başlatılmaktadır. Ölçü alma işlemi alt ve üst çeneden yapılmaktadır. Dişler ağız içi ve ağız dışından fotoğraflanmaktadır. Ağız içi röntgen çekimi de yapılmalıdır. Bu işlemler gerektiğinde plak takılmadan önce ve sonra kullanılmaktadır. Ölçü alımı yapıldıktan sonra plak hazırlığı için ölçüler firmalara iletilmektedir.
Bu plak sistemi firma tarafından yaklaşık olarak bir hafta süre ile hazırlanarak tedavi için teslim yapılmaktadır. Daha sonrasında plak takımı için diş hekiminiz sizi çağırarak olarak takımını size sağlamaktadır. İlk plak takma işleminizi doktorunuz kendi yapacaktır.
Daha sonra plak takma ve çıkarma işlemini siz kendiniz gerçekleştirebileceksiniz. Plak ilk takıldığında pek çok diş teli tedavisinde olduğu gibi biraz sıkışma hissi yapabilmektedir. Ağrı yapabileceği gibi bu durum kısa süreli olarak yaşanacaktır. Bu süreç konusunda doktorunuz ile detaylı bir şekilde konuşarak şeffaf diş tedavisi için karar verebilirsiniz. Şeffaf diş tedavisi tüm detaylar gerektiği şekilde uygulandığında son derece olumsu sonuçlar vermektedir.
Telsiz Ortodonti
Ortodonti, dişlerin ve çene kemiklerinin doğru şekilde düzenlenmesine yardımcı olan bir disiplindir. Günümüzde ortodontistler telsiz ortodonti teknolojisini kullanarak, hastaların dişlerini daha hızlı ve verimli biçimde düzeltebilmektedir. Bu makalede, Bursa Ortodonti Uzmanı Dr Merve Kurt’tan aldığımız bilgilerle telsiz ortodontinin neler olduğu ve nasıl uygulandığı hakkında detaylara göz atacağız.
Telsiz Ortodonti Nedir?
Telsiz ortodonti, birçok kişinin uygulayabileceği bir diş düzleştirme yöntemidir. Ortodontistler, bu yöntemi kullanarak hastalarının dişlerini daha güzel bir görünüme kavuşturabilirler. Telsiz ortodonti, çene kemiğine bağlı olarak hareket ettirilen metal veya plastik parçalardan oluşur. Bu parçalar, hastanın dişlerini istediği şekilde düzenleyebilmesine olanak tanır. Telsiz ortodonti sistemi, çok fazla ağrıya neden olmadan ve hastaların normal yaşamlarına pek az etkiyle, estetik sonuçlar elde etmelerine olanak tanır.
Telsiz Ortodonti Tedavisinin Faydaları
Telsiz ortodonti tedavisinin faydaları oldukça fazladır. Bu tedavinin başlıca faydaları arasında, dişleri daha sağlıklı bir biçimde tutabilme ve sürekli kullanabilecek bir sorunsuz görünüm elde etme sayılabilir. Ayrıca, bu tedavi sayesinde çene kemiği de daha sağlıklı olacaktır.
Telsiz Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Telsiz Ortodonti tedavisinin yapılması için öncelikle sizden hem alt hem de üst çeneden ölçü alınır. Dişlerinizin fotoğrafları alınır. Hem ağız içi hem de ağız dışı fotoğraflama işleminin yerine getirilmesinin gerekmesi halinde ağız içi röntgen çekilir.
Bu fotoğrafların çekilmesinin nedeni hem şeffaf plak öncesinde hem de şeffaf sonrasında kullanılacak olmasıdır. Dişlerin görüntülerinin dijital bir ortama aktarılması sağlanır. Dişlerin tam anlamı ile hazırlanması 1-2 hafta kadar sürer. Dijital ortamdan şeffaf plak analizinin oluşmasının ardından doktor sizi çağırır. Dişlerin dijital halinden memnun kalmanız durumunda onay vererek şeffaf plak üretiminin başlamasını sağlayabilirsiniz.
Şeffaf plak tedavisi fiyatları yapılacak işlemin detayına göre değişikliğe sahiptir. Kişiye özel tasarımlar ile istenen kusursuz gülüşler ortaya çıkmaktadır.
Şeffaf Plak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Diş teli tedavisi sonrası şeffaf plak kullanımı oldukça revaçta. Konuya dair bilgisi olmayanlar ise işlemin ne kadar süreceğini yakından takip etmekte. Şeffaf plak tedavisi yorumları kısmını yakından inceleyen bir çok kişi, uzman klinikler tarafından en doğru yanıta ulaşmak istiyor.
Ortodontik şeffaf plak tedavisi ya da şeffaf diş plağı tedavisi fiyatları gibi işlemin tamamlanma süresi de oldukça ilgi oluşturuyor. Şeffaf plak tedavi süresi ortalama 3 ayı aşarak 12 ayı da bulabilmektedir.
Kişiler üzerind euygulanan işlem neticesinde kişiden kişiye değişkenlik ortaya çıkmaktadır. Yine ortaya çıkan süre, tedavi planını ne kadar iyi olduğuna ve takibine bağlı olarak farklılaşmaktadır.
Pekiştirme tedavisi şeffaf plak kullananlar yapılan tedavinin sonuçlarından memnun olarak yaşamlarını devam ettirmektedir. Özellikle diş teli tedavisi sonrası şeffaf plak fazlası ile uygulanmaya başlayan bir işlemdir.
Pekiştirme tedavisi şeffaf plak uygulaması ile istenen sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple uygulamaya olan talep her geçen fazlası ile devam etmektedir.
Şeffaf plak tedavisi öncesi sonrası ortodonti uzmanı tarafından ortaya çıkarılarak aradaki fark bariz götüntülenir.
Şeffaf plak tedavisi ücreti konusunda işin uzmanı kişlerden bir teklif almak sağlık açısından oldukça önmelidir.
Pekiştirme Tedavisi Şeffaf Plak Fiyatları
Şeffaf diş plağı tedavisi için ortaya çıkarılan rakamlar kişi bazlıdır. Pekiştirme tedavisi şeffaf plak temizliği için çok özel fiyat seçenekleri kliniklerce sunulmaktadır. Konuya ilişkin benzer çalışmalar
Şeffaf Plak Tedavisi çok fazla tercih edilen hizmetlerin başında geliyor. Gelişen teknoloji ile çok fazla avantajı beraerinde getiren bu yöntem sayesinde “şeffaf plak tedavisi nedir” sorusununda ortaya çıkmasına sebep oluşturuyor.
Şeffaf plak tedavisi ne kadar bilmek için güncel uzman fiyatlarına göz atmak ve yapılacak işlemin detaylarına özel bir teklif oluşturulması gerekir.
Diş teli renkleri günümüzde oldukça çeşitlilik göstermektedir. Dişlerin çarpık olması durumunda ya da çenedeki şekil bozuklukları diş teli kullanmak için bir etken olabilir. Eğer doktorun önerdiği zamanlarda diş teli kullanmazsanız sonraki zamanlarda daha büyük sıkıntılar ile karşılaşırsınız. Ortodonti uzmanı size bu tür problemler karşısında muhakkak diş teli kullanmanızı tavsiye edecektir. Özellikle çocukluk çağında kullanılırsa çok daha iyi etki gösterir.
Ortodonti, diş teli uygulamasına ve çene şekil bozuklukları alanına bakan cerrahi bölümdür. Diş tellerinde çeşitli renk seçenekleri vardır. Eskiden sadece gri renkte olurken artık pembe, mor, kırmızı, mavi ge yeşil renk tonlarında olabilir. Bu renk tonlarından istediğiniz rengi diş teli olarak kullanabilirsiniz.
Diş Teli Acı Verir mi?
Diş telleri takılma esnasında da takıldıktan sonra da kişiye hiçbir şekilde acı vermez. Ortalama yarım saat içinde diş yeli dişlere takılmış olur. Diş telinin takıldığı ilk günler kişi kendini tuhaf hissedebilir ama yaklaşık bir hafta sonra bu tellere alışmak da muhtemeldir. Gerektiği durumlarda özellikle çocuklarda diş teli hafif bir morfin verilerek yapılır.
Diş teli dişe takıldıktan sonra 2 saat boyunca sıcak ve soğuk besinlerden uzak durmak gerekiyor. Aksi takdirde dişlerinizde sızlama hissedebilirsiniz. Sonrasında istediğiniz her şeyi yiyebilir ve içebilirsiniz. Alıştıktan sonra zamanla size bu durum çok doğal gelecektir. Fındık ceviz gibi sert gıdaları yerken bile hiç zorluk çekmezsiniz.
Diş Teli Nasıl Takılır?
Diş koltuğuna oturduğunuz zaman öncelikle ağız içine hafif dozda morfin vuruyorlar. Sonrasında elips şeklinde bir aparatı ağız çevresine getiriyorlar ki bundaki amaç ağızın açık kalabilmesi. Yani hiçbir şekilde can acıtıcı değil, zaten bu aparatı takarken ağız bölgesi uyuşmuş oluyor. Sonrasında ağzın üst tarafını zımpara yapıyorlar. Bu işlemi yaparken ağzınıza küçük kum parçaları geliyor gibi hissedebilirsiniz. Sonrasında zımpara yapılan bölgeye tellerin tutturulması için JEL sürülüyor.
Diş teli dişe oturduktan sonra çevrede kalan jeller kazınarak temizleniyor. Teller birbirine iyice oturtuluyor ve ardından özel bir lastik takılarak tellerin dişten çıkmaması sağlanıyor. Dişe tel takma işlemi bu kadar basit. O nedenle en fazla yarım saat sürüyor ve hiçbir işlem asla can yakmıyor.
Diş Teli İle Yenmemesi Gereken Gıdalar Nelerdir?
Diş teli varken sert gıdalar yiyebilirsiniz, hamur işi yiyebilirsiniz fakat asitli, şekerli ve gazlı yiyecek ve içecekleri yememeniz tavsiye edilir. Çünkü bu tür gıdalar diş tellerine yapışarak o a zarar verebilir. Aynı zamanda dişlerde zamanla çürümeye yol açarak diş telini etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle çok fazla tatlı, çikolata, şeker, kola, gazoz, kahve ve diğer asitli gıdalardan tüketmemekte fayda var.
Yiyip içtiklerinize dikkat ettikten sonra diş telini uzun yıllar boyu kullanabilirsiniz. Sık sık diş doktoruna kontrole gitmeyi de ihmal etmemek gerekir.
Çene Kisti Belirtileri konusunu anlatmadan önce çene kisti nedir bunun tanımını yapmakta fayda var. Kemikte veya vücuttaki yumuşak dokuda yerleşmiş içerisinde bazen püre kıvamını andıran sıvı bulunan etrafı ise dokuyla kaplanmış olan boşluklara kist denir. Kistler ilk oluşmaya başladıkları yerde yavaş yavaş büyürler. İnsan vücudunun her yerinde kistler oluşabilir. Çenede kistler oluşur. Hatta çenede kist oluşum oranı olukça yüksektir.
Çene Kistleri Nasıl Anlaşılır?
Tüm kistlerde olduğu gibi çene kisti ilk başta klinik bulgu vermeyebilir. Bulunduğu yerde gizlice büyüyen kist ele gelen şişlik sebebiyle fark edilir. Tanımını yapmış olduğumuz kistler ağrı yapmadıkları için fark edilmeleri zaman almaktadır. Eğer kist olan yerde ağrı varsa muhtemelen o bölgede enfeksiyon olduğu için ağrı hissediliyordur. Bazı hastalarda alt dudaklarda hissisizlik şikayeti vardır bunun muhtemel nedeni büyümekte olan kist sinir üzerine baskı yapıyordur. Kistlerin fark edilmesi çok zaman alırsa veya tedavi için gecikilirse kistler çok fazla büyüyebilir. Bu durumun sonuçları ise dişlerde sallanma, alt çenede kendiliğinden oluşan kırık gibi sonuçlardır. Çene kisti doğru tanısı için radyografik, histopatolojik ve klinik bulgular ayrıntılı bir şekilde beraber değerlendirilmelidir.
Çene Kisti Tedavisi İçin İzlenmesi Gereken Yollar
Çene kistlerinin tek tedavi yöntemi cerrahi müdahale ile olur. Kistler alanında uzman çene cerrahı tarafından ameliyat ile çıkarılır. Zamanında doğru müdahale yapılmazsa çene kistleri yüzde şişlik, iltihap ve ağrı, iyi veya kötü huylu tümör oluşumu, çene kemiğinde deformasyon gibi birçok üzücü sonuca sebep olabilir. Erken tanı ve doğru tedavi çok önemlidir.
Çene Kisti Ameliyatı
Çene cerrahlarının enükleasyon ve marsüpyalizasyon adı verdikleri iki yöntem çene kisti ameliyatında kullanılan yöntemlerdir. Kistin bulunduğu yerden bir bütün tek parça olarak çıkarıldığı yöntemin adı enükleasyondur. Bu işlem sırasında tercihen lokal veya genel anestezi uygulanır ve diş eti kaldırılıp kist çıkarılır ve tekrar dikiş atılarak kapatılır. Tek parça halinde çıkarılması mümkün olmayan kistler öncelikli olarak küçültülür. Küçültmenin ardından temizlenir. Kistin küçültülerek temizlendiği bu yöntemin adı ise marsüpyalizasyon yöntemidir. Bu yöntem uygulanırken bölgeye küçük bir deli açılarak kistin içindeki sıvı boşaltılıp basınç azaltılır. Daha sonra cerrahi müdahale ile kist temizlenir. Büyük kistler için drenleme yöntemi de kullanılabilir. Kistin içine dren yerleştirilerek küçülmesi sağlanır ve cerrahi işlemle kist temizlenir.
Çene kisti ameliyatı sırasında diş ağızda bırakıldıysa dişe kanal tedavisi yapılmalı eğer ameliyat sırasında kist ile beraber diş de çekildiyse ameliyat sonrası implant uygulaması yapmak uygundur. Ameliyat sonrası cerrah tarafından verilen tüm ilaç ve gargaralar düzenli şekilde kullanılmalı. Hekimin ön gördüğü süreçte hekimin izin verdiği gıdalarla beslenmeye özen göstermelidir. Ağız ve çene bölgesi zarar görmemelidir. Unutulmamalıdır ki bazı kistlerin tekrar etme olasılığı çok yüksektir.
Ortodonti tedavisi ideal konumlarında olmayan çenelerin ideal konumlarına taşınmasını ve çapraşık dişlerin düzenli , sağlıklı ve estetik bir görünüm kazanmasını sağlayan tedavi şeklidir. Bu tedavi halk arasında bozuk, eğri ya da çarpık olan dişlerin diş telleri ve braketler yardımı ile normal konumlarına getirilmesi işlemidir. Her yaşta yapılabilen bu tedavi de daha güçlü ve etkin bir çiğneme, sağlıklı ve estetik diş ve diş etleri meydana getiriliyor.
Tedavi Sonrası Dişler Eski Şekillerine Döner Mi?
Ortodontik tedavi sonrası dişlerin yeni konumlarına uyum sağlaması biraz zaman almaktadır. Dişlerin kemik içinde hareket ettirilerek elde edilen yeni konumlarında kalıcı hale gelebilmeleri için dişi çevreleyen kemik dokunun sertleşerek dişi yeni pozisyonunda tutması gerekmektedir.Çapraşıklıkların geri dönmesinin önüne geçebilmek ve ortodontik tedavinin kalıcı hale gelmesini sağlamak için tedavinin son aşaması olan pekiştirme aşamasında, hareketli ve sabit retainer denen pekiştirme aperaylerinin uzman diş hekiminin tavsiyelerine uygun olarak kullanılması çok önemlidir.
Ortodonti Tedavisi ile İstediğim Sonucu Alabilir Miyim?
Ortodonti tedavisinde en çok merak edilen sorulardan birisi de tedavi sonrası istediğim sonucu alabilir miyim sorusudur. Ayrıca tedavinin ne kadar süreceği, tedavinin kalıcılığı, dişlerin geri bozulup bozulmayacağı, tedavi süreci hastanın sosyal yaşantısını etkiliyormu gibi konular hastalar tarafından merak konusu oluyor.
Bazı hastalarda ortodonti tedavisinde kullanılan braketler, halk arasındaki ismi ile diş telleri estetik açıdan kötü bir görünüm oluşturarak, hastanın sosyal yaşantısının olumsuz etkileyeceğine dair bir endişe vardır fakat günümüzde ortodontik tedavinin yaygınlığı nedeniyle toplumumuzda diş teli görüntüsü eskiden olduğu gibi garipsenmemekte, sosyal açıdan hiç bir zorluk yaratmamaktdır. Bu duruma rağmen hastalar bu görüntüyü yine de kabullenmek istemiyorsa şeffaf plaklar gibi teller olmadan yapılan alternatif tedavi yöntemleri de mevcuttur.
Ortodonti Tedavisi Süreci Ne Kadar Sürer?
Ortodonti tedavi süresi tamamen hastanın çene ve dişlerindeki bozukluğa bağlı olarak değişmektedir. Genel olarak on ila onsekiz ay aralığında sürmektedir. Çocuk hastaların bu süre içersinde uyumlarını arttırmak için diş telleri renklendirilebilir yetişkinlerde de daha estetik tel sistemleri tercih edilebilir.
Ortodonti Tedavisi İçin Yaş Sınırı Nedir?
Ortodonti tedavisi için herhangi yaş sınırı bulunmamaktadır. Çenelerden kaynaklı preoblemler varsa erken dönemde yani 6 ila 12 yaş aralığında müdahale etmek gerekmektedir. Bu nedenle süt dişleri değişmeye başladığı yaşdan itibaren 6 aylık düzenli ortodonti muayenesi çok faydalı olacaktır.
Ortodonti Tedavisi Öncesi Nelere Dikkat Edilmeli?
Ortodonti tedavisi için doktor seçimi çok önemlidir. Ortodonti uzmanları yani ortodontistler diş hekimliği sonrasında 4 yıllık bir uzmanlık eğitimi sürecinden geçerler. Ortodontik tedavinizi bir ortodontiste yaptırmanız çok büyük farklar yaratacaktır. Tedavi öncesinde mutlaka genel bir ağız bakımı yapılmalı çürük diş taşı gibi istenmeyen durumlar halledildekten sonra sağlıklı ve sorunsuz bir hale gelen dişler üzerinde ortodontik tedavi yapılmalıdır.
Ortodonti Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ortodonti tedavisi başladıktan sonra kesinlikle doktorunuzun tavsiyelerine uymanız gerekmektedir. Kontrollerinizi zamanında yaptırmalı, günlük ağız ve diş bakımlarının düzenli yapmalısınız. Ayrıca tedavi süresinde diş minelerine zarar veren her türlü asitli içecekler ile şeker ve sakız gibi dişe yapışacak gıdalardan braketlerininiz kırılmasına sebep olabilecek sert gıdalardan uzak durmalısınız. Bunların beraberinde ortodontistiniz ek olarak bir aparat veya lastik gibi tedaviye yardımıcı elemanlar verdiyse tavsiye edilen şekilde kullanmaya özen göstermelisiniz.
Fiziksel yapıları güçlendirilerek çok ince bir tasarımla porselenden üretilen laminalar, genellikle ön dişlere uygulanmaktadır. Latincede ‘’yaprak’’ anlamına gelen lamina, yaprak gibi ince yapısıyla mükemmel estetik görünümlerin oluşmasına olanak sağlamaktadır. Diş dokusunun en asgari oranda kaybedildiği lamine diş uygulamaları, dişler kesilmeden ve sadece ön yüzleri 0,3, 0,7 mm inceltilerek yapılır. Ön yüzeyleri inceltilen dişler üzerine yapıştırılmak suretiyle uygulanan işlem, birçok farklı amaca yönelik olarak uygulanabilmektedir.
Şekil bozukluğu olan dişlerde
Beyazlatma yapılmasına rağmen düzelmeyen, ileri derecede renk değişiklileri oluşan dişlerde,
Formu ve rengi bozulmuş olan eski dolguların onarımında
Hemen her yaştaki bireye uygulanabilen lamine dişler, yada diğer ifade şekli ile yaprak porselen uygulaması çene bozuklukları, kalem yeme, tırnak yeme alışkanlıklarına sahip olan kişiler ve diş eti ileri derecede çekilmiş olan bireylere uygulanmaz. Diş etlerine herhangi bir tedavi gereksinimi yok ise veya estetik bir müdahale söz konusu değilse, 2-3 seans süren tedavilerle lamine diş uygulaması sonuçlandırılabilmektedir.
Lamina Diş Tedavisi Aşamaları
Lamina diş tedavisi için başvuru yapan bireylere uygulanan tedavi, dişleri aşındırmadan yapılan ölçümleme ile başlar. Elde edilen ölçümlere uygun olarak bir model oluşturulur. Bu aşamadan sonra dişlerin aşındırılması ve yeniden hassas bir ölçümleme tekrarı yapılır. Tüm bu işlemlerin tamamlanması sonrasındaki ilk randevuda ise, laminalar dişe uygulanarak tedavi süreci sonlandırılır. Dişe oldukça sağlam bir şekilde yapışan laminalar, doğal dişler gibi sorunsuz bir şekilde uzun yıllar kullanılabilir. Lamina dişlerin beklentileri karşılar nitelikte olması, tedaviyi yürüten hekimin teknik hassasiyete uygun davranmasıyla mümkündür.
Lamina dişlere düzenli ve doğru bakım yapılması halinde en küçük bir sorun yaşanmadan yıllarca kullanılabilmektedir. Bunu sağlayan, lamine diş yapıştırıcılarının diğer yapıştırıcılara oranla daha üstün özelliklere sahip olan porselenden yapılmış olmasıdır. Aşınma ve lekelenmeye karşı oldukça dayanıklı olan lamina dişlerin uzun süre kullanımı için, sert, kabuklu gıdalardan ve tırnak yeme gibi alışkanlıklardan uzak durmak gerekir.
Lamina Dişlerin Sağladığı Avantajlar
Yaklaşık 1 hafta ile 10 gün gibi kısa sürelerde yapılabilir.
Kırılgan bir yapıya sahip olmasına rağmen, diş minesine yapıştığında basınca, germe, çekme kuvvetlerine karşı mükemmel dayanıklılık gösterir.
Lamina diş diğer uygulamalara oranla estetik üstünlüğe sahiptir. Diğer uygulamalara göre biraz daha pahalı olmasına rağmen, elde edilen sonuçlar maliyeti ikinci plana itebilecek düzeydedir. Lamina diş uygulamaları hassas bir teknikle yapıldığından dolayı, iyi bir klinik ve laboratuvar çalışması gerektirir. Uygulamayı yapacak olan hekimin donanımı ve bilgi düzeyi de elde edilecek sonuçlar üzerinde etkilidir.
İmplant uygulamaları eksik dişlere sahip olan bireylere uygulanabildiği gibi, dişlerinden tamamen yoksun hastalara da uygulanabilmektedir. İmplant uygulamalarının yapılabilir olması için, hastanın yeterli diş kemiği yapısına sahip olması yeterlidir. İmplant üzerine yapılması planlanan protezler, hastaların isteği doğrultusunda ve hekim tavsiyeleri ışığında farklı materyallerden oluşabilmektedir.
Hastaya implant destekli protez uygulaması yapma kararı alınmışsa, yapılan muayene ile hastanın eksik diş sayısı tespit edilir. Sonraki aşamada hastanın çene yapısı ve çene kemiği yüksekliği incelenerek yapılacak protezin ölçüsü alınır. Bu tür uygulamalar hastanın tek bir dişine uygulanabildiği gibi, dişlerini tamamen kaybetmiş hastalar için de geçerli uygulamalardır. İmplant üstü protezler, hareketli veya sabit olarak iki farklı yöntemle yapılmaktadır.
Sabit protezlerde, protezler diş kemiğine yerleştirilmiş bulunan implantların üzerine sabitleme yapılarak kullanıma hazır hale getirilmektedir. Zirkonyum ve porselen kaplama gibi yöntemlerle yapılan implant üstü sabit protezler, hareketli protezlere nazaran daha rahat kullanım sağlar.
Hareketli diş protezlerine alışmak bir süre zor olmakla birlikte, alışkanlık elde edildiğinde oldukça konforlu bir kullanım süreci başlar. Bu süreç içerisinde hastanın kararlı ve sabırlı olması sonucunda uzun yıllar sorunsuz bir şekilde kullanım mümkündür. Alışma sürecinin uzamaması adına, protezlerin sık sık çıkarılıp takılmaması gereklidir. Tam alışkanlık sağlandıktan sonra belli zamanlarda çıkararak diş etinin dinlendirilmesi hasta açısından yararlıdır.
İmplant destekli protezler, yapılacak diş sayısı, kullanılacak malzemenin çeşidi gibi tespitler sonrasında fiyatlandırılır. İlk muayeneden hemen sonra hasta ile paylaşılan bilgiler sonucunda, tercih edilen yöntem ve kullanılacak malzemeler belirlenir.