Ortognatig cerrahi bireylerin çene yapısı ile ilgilenir. Her insanın, kendisine ait bir çene yapısı vardır. Çene yapısı her zaman ideal olamamaktadır. Normal bir çene görünümünde alt ve üst çene sağ ve solu simetrik, birbiriyle ve yüzle bir denge halindedir. Hastalar tarafından bunu anlamak her zaman mümkün olmamaktadır. Çene görüntüsü normal bir görünümden farklı ise veya çiğneme esnasında dengesiz bir ilişki hissediliyorsa mutlaka uzman bir hekimden yardım alınmalıdır.
Çenede meydana gelen şekilsel bozukluklar doğuştan olabileceği gibi, sonradan da meydana gelebilir. Ortognatik cerrahi operasyonlarında, çene yapısında oluşmuş bozukluklar düzeltilmeye çalışılır.
Ortognatik Cerrahi Nedir?
Alt çenenin ya da üst çenenin ileride ya da geride olması durumudur. Bunun yanı sıra sağa ve sola doğru asimetrik olması olarak da gösterilir. Bu gibi durumlar görünüm ve kapanış sorunu gibi sıkıntıları ortaya çıkarıyor. Şekil bozukluğunu ve kullanım zorluğunun ortaya çıkması ile gerçekleşen ortognatik cerrahi işlemi günümüzde ileri teknolojik imkanlardan yararlanılarak gerçekleştiriliyor. Çene ameliyatı genellikle çene problemli yaşayan hastaların ihtiyaç olduğu bir durumdur. Çenenin yapısal bozukluğu, fonksiyon bozukluğu ve estetik bozukluk nedeni ile bu tedavi metodu tercih edilir.
Ameliyat tedavilerinin birleşik olarak uygulandığı tedavi yöntemidir. Ortognatik cerrahi dış kısımda kesik olmaksızın sadece iç kısımda gerçekleşen bir cerrahi operasyondur. Üst çenenin ya da alt çenenin ileri ya da geri olması durumunda cerrahi operasyon ile yerine getirilmesidir. Aynı şekilde dıştan bıçak kesiği olmadan iç kısımdan gerçekleşen operasyonda çenenin sağ ve sola kayması yine ortognatik cerrahi işlem ile başarılı şekilde tedavi edilir.
Farklı nedenlerden dolayı üst ve alt çenenin ileri ya da geri kayması durumunda gerçekleşen bu operasyonda mutlaka alanında uzman cerrahi müdahale ile tedavi olmaya özen göstermelisiniz. Beklenilmesi ve bu konuda deneyimsiz uzman desteği almak sizi zor durumda bırakabilir. Günümüzde yeni nesil teknolojik imkanlarla sunulan operasyon sonrası siz de kısa sürede gündelik hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Güvenilir Uzmanlardan Destek Almak Önemli
Ortognatik cerrahi uygulamasının tek mi yoksa iki çeneyi mi ilgilendirdiği ortognatik cerrahi uzmanı tarafından belirlenir. Takip ve incelemeler yapılarak ihtiyaç olması durumunda tel tedavisi ile operasyon tamamlanır. Sağlıklı bir gülüş için siz de mutlaka deneyimli ve alanında uzman cerrahlarla görüşerek çene problemlerinize çözüm aramaya özen göstermelisiniz
Ortognatik Cerrahi Hangi Yaşlarda Yapılabilir?
Bu operasyonlar her yaşta yapılamaz. İskelete dönük operasyonlar olduğu için iskeletsel gelişimin tamamlanması beklenilir. Hastalar en erken on sekiz yaşında bu ameliyatı geçirebilir. Ortognatik cerrahi ihtiyacı oluşmadan tedavisi mümkün olan birçok gelişimsel bozukluk vardır. Buyüzden çene bozukluğu olan hastaları erken yaşlarda muayene etmek ameliyat ihtiyacı oluşmadan önlem alabilmek açısından çok faydalı olmaktadır.
Ortognatik Cerrahi Nasıl Yapılır ?
Ortognatif cerrahi işlemi sırasında hem çene hem de dişler için bir tedavi planı uygulanır. Dişlerin konumunda bir sorun var ise dişler istenilen konuma getirilir. Yaklaşık olarak altı veya on sekiz ay sürecek şekilde dişlere braket yerleştirilir. Daha sonra diş telleri ağız içerisine yapıştırılır ve çene operasyonu için hasta tellerle birlikte ameliyata alınır. Çene operasyonu sırasında genel bir anestezi işlemi uygulanır.
En son aşamada çenelerin yeni konumları içinde final diş hareketleri için bi süre daha tel tedavisine devam edilir ve ideal sonuç elde edildiğinde tedavi bitirilir. İşlem sonrası yüz güzelliği açısından bir çok kazancın yanında diş görünümü ve sağlığı açısından da bir çok fayda sağlanmış olur.
Ortognatik Cerrahi Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Özelikle ameliyatı takip eden bir iki aylık süreç çok önemlidir. Başlangıçta sıvı gıdalarla beslenen hastalar zamanla çenelerini kullanabilmeye başlarlar. Hastaya, operasyon işlemi uygulandıktan sonra doktor tarafından dikkat etmesi gereken hususlar belirtilir. Hastaların bu uyarılara harfiyen uyması iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Örneğin sert bir meyve; direkt dişler vasıtası ile ısırılmamalıdır.
Elma bıçak yardımı ile parçalara ayırılıp, parça parça ağıza atılabilir. Dişlerde braket tarzı teller olduğu için sert ve yapışkan gıdaların tüketilmemesi gerekir. Tellere gelecek olan zarar diş yapısını etkiler, bu durum çene kısmına da yansıyabilir. Operasyon sonrası yüz üzerinde herhangi bir iz kalmaz. Çünkü ameliyat işlemi ağız içerisinde uygulanmaktadır.
Ortognatik Cerrahi Bursa
Ortognatik cerrahi bursa kliniği, Dent Balat tüm diş tedavilerini uzman ekibiyle sunmaktadır. Dişlerde ve çene yapısında yaşanmakta olan ağız kapanma problemine, çene eklemi hastalıkları ve cerrahisi bu cerrahi branşının alanı içerisine girmektedir.
Bunlardan bazıları doğumdan kaynaklandığı gibi yine benzer biçimde genetik ya da çevresel faktörler yada yüzde meydana gelen bir travma sebebiyle doğum sonrasında kazanılmış sorunlar ortaya çıkabilir. Bu gibi bir durumda İmplant tedavisi ve ortodonti uzmanlığı başta olmak üzere Bursa’da diş hekimliği hizmeti veren kliniğimizde tedavi başlatılmadan önce hastanın kafa grafitileri incelenerek detaylı bir bilgilendirme yapılacaktır.
Ağız ve diş sağlığına gerekli özen ve önemi göstermeliyiz. Eğer ki dişlerimizi düzenli olarak fırçalamazsak ve gerekli vitaminleri almazsak diş eti hastalıklarının meydana gelme oranı çok yüksektir. Diş etinin sağlıklı olması için diş minelerinin korunması gerekiyor. Dişlerimiz yumuşak başlı bir fırça ile sabah, öğle ve akşam saatlerinde fırçalanmalıdır.
Diş fırçası yumuşak olmazsa kanamalar meydana gelir. Diş etindeki kanamalar ise diş yuvasının zarar görmesine neden olur. Böyle bir durumun yaşanmaması için önlem almalıyız. Dişler düzenli bir şekilde fırçalanmadığı zaman diş eti kanamaları meydana gelir. Zamanla diş eti arasına birtakım mikroorganizmalar yerleşmeye başlar. Gözle görülemeyecek kadar küçük olan bu mikroorganizmalar diş etini işgal etmeye başlar. Bu da diş eti hastalıklarının habercisi olur.
Diş Eti Hastalıklarının Gelişimi
Lezyonların diş etine yerleşmesi sonucunda mikroorganizmalar yayılmaya devam eder. Her geçen gün ağız içerisinde enfeksiyonlar oluşmaya başlar. Diş eti kanamaları, dilde şişlik, damakta beyazlaşma gibi enfeksiyonlar görülür. Bu durum kişiyi günlük yaşamında rahatsız eder. Örneğin yemek yerken, esnerken, gülerken kişi huzursuz olur.
Diş eti hastalığı olan bir kişi; ağzında herhangi bir çürük diş yokken bile dişetlerinin sağlıksız olması nedeniyle dişlerini kaybedebilir. Bu hastalık çocuklarda, ergen bireylerde ve yaşlılarda görülebilir. Hastalık kişide ağrı yaratmadığı için birinci aşamada fark edilmez. Hastalık fark edilince mutlaka bir uzmana gidilmelidir.
Diş Eti Hastalıkları Belirtileri
Hastalığın birinci evresinde belirtiler meydana gelir. Diş eti çevresinde birçok lif bulunur. Enfeksiyon sonucunda bu lifler zarar gördüğü için dişlerini fırçalayan bir insanın diş etleri kolaylıkla kanar. Hem sağlıksal açıdan hem de görsel açıdan olumsuz sonuçlar ortaya çıkar. Eğer hastalık fark edildiği halde bir uzmandan yardım alınmazsa enfeksiyon her geçen gün artış gösterir ve kişi dişlerini kaybedebilir.
Zamanla dişetlerindeki kırmızımsı yapı mor bir renk almaya başlayacaktır. Diş etlerinde çekilmeler oluşacak ve diş etleri büyüyecektir. Böyle bir durumun yaşanmaması için mutlaka düzenli olarak kontrollere gidilmelidir.
Diş Eti Hastalıkları Tedavisi
Diş etinin enfeksiyon kaptığını düşünen bir kişi, bir hekime gidip önlem alırsa dişlerini kazanabilir. Doktor, dişlerin yapısını inceler ve uygun bir tedavi planı hazırlar. Diş etine ve diş minesine zarar vermiş lezyonlar tedavi aşamasında tek tek temizlenir. Tedavi tek seansta sonuçlanmaz. Diş etinde bulunan mikropların temizlenmesi için birçok seans aralığı oluşturulur. Bu seanslardan sağlıklı sonuç almak temel hedeftir.
Diş etleri temizlenirken, ağrı hissetmemek için anestezi işlemi uygulanır. Tedavi sonrası kişi kendisini daha iyi hissetmeye başlar. Sigara kullanan bir insan, sigara tüketim oranını azaltarak etken maddeden tamamen kurtulmalıdır. Çünkü sigara diş plağına ve diş etine zarar verir. Doktor tavsiyesine uymak süreç içerisinde iyileşme adına önem taşıyor.
Çene Kisti Ameliyatı Çene Cerrahının gerekli gördüğü durumlarda yapılır. Çene kistleri cerrahi operasyon gerektiren ve ameliyat sonrası süreciyle de önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Her cerrahi operasyonda olduğu gibi, çene kisti operasyonlarının da yan etkileri ve komplikasyonları olması muhtemeldir. Ameliyat öncesi risklerin analiz edilmesi ve buna göre önlemler alınmasına rağmen, bazı komplikasyonların görülmesi mümkün olmaktadır. Ameliyat sonrası oluşması muhtemel görülen bazı komplikasyonlar,
Doku zedelenmesi
Yüksek ateş
Enfeksiyon riski
Diş eti kanamaları ve iltihaplanmaları
Çenede his kaybı oluşması
Dişlerde sallanma şeklindedir.
Doku Zedelenmesi: Çene kisti ameliyatlarının zorluk derecesi, kistin boyuna göre değişkenlik göstermektedir. Zor geçen ameliyatlarda kistin bulunduğu bölgede bulunan dokularda hasar meydana gelmesi muhtemeldir. Bu tür bir riski en asgariye indirmek için, deneyimli bir cerrahın tercih edilmesi gerekir.
Yüksek Ateş: Ameliyat sonrasında nadiren yaşanmakla birlikte, enfeksiyon varlığına işaret eden yüksek ateş de görülebilir. Ameliyat sonrası yüksek ateşin düşürülmesi için tedavi uygulanırken, enfeksiyon tedavisi de eş zamanlı olarak başlatılmalı, hasta sürekli kontrol altında tutulmalıdır.
Enfeksiyon Riski: Diğer tüm cerrahi müdahalelerde olduğu gibi, çene kisti ameliyatlarında da steril ameliyathane koşulları gereklidir. Aksi takdirde ameliyat sonrası enfeksiyon başlaması ihtimali oldukça yüksektir. Bu tür ameliyatlar sonrasında hastanın el ve ağız hijyenine önem göstermemesi de enfeksiyon riskini artırır.
Diş Eti Kanamaları ve İltihaplanma: çene kisti ameliyatlarından sonraki süreçte, hastanın cerrahi müdahale sonrası oluşan yaraların temizliğine çok önem göstermesi gereklidir. Diş etinde bulunan dikişler temiz tutulmalı ve korunmalıdır.
Aksi takdirde ciddi enfeksiyonlar ve diş etlerinde kanamalar görülebilir. Kist ameliyatları sonrası ameliyat bölgesi ve dişler hassaslaşarak, fırçalama sırasında kanayabilir. Hafif kanamalar dışında ileri seviyede kanama olduğunda doktor muayenesine gerek duyulmalıdır.
Çenede His Kaybı Oluşması: Kistin büyüklüğü oranında zor geçebilen ameliyatlarda sinirlerin zarar görmesi veya kullanılan anestezik ilaçlar sebebiyle his kaybı oluşabilmektedir. Geçmeyen his kaybı fark edildiğinde diş hekimine başvurulması gereklidir.
Dişlerde Sallanma: Çene kistlerinin büyük olduğu cerrahi müdahalelerde kistin alınması sırasında çevre dokular zarar görebilmektedir. Oluşan hasar sebebiyle diş köklerinde meydana gelen gevşemeler, dişlerin sallanmasına yol açabilir.
Çene Kisti Ameliyatı Sonrasında Yapılması Gerekenler
Çene kisti ameliyatları sonrasında hastalar tedavi süreciyle ilgili detaylı bir şekilde bilgilendirilmektedir. Hastanın tüm tedavi usullerini gerektiği gibi uygulaması halinde, ameliyattan elde edilecek başarı oranı yükselir. Hasta ameliyat sonrası enfeksiyonların önlenmesi adına ağız hijyenine önem vermeli, belli bir süre yumuşak gıdalarla beslenmelidir.
Ayrıca ameliyat edilen bölgeye baskı uygulanmamalı, yara bölgesine, sürtünme, darbe gibi eylemlerle zarar verilmemelidir. Ameliyat sonrası dönemde yara bölgesine gereken bakımların yapılmaması halinde ciddi sorunlarla karşılaşılması muhtemeldir. Ayrıca Çene kistlerinin tedavisi için doktor tarafından reçete edilen ilaçlar doktorun uygun gördüğü şekilde ve düzenli bir şekilde kullanılmalı, periyodik olarak ve aksatılmadan kontrollere devam edilmelidir. Çene Kistleri ve çene sağlığı alanında daha kapsamlı bilgi için Çene Cerrahisi Sayfamızı Ziyaret Edebilirsiniz
Şeffaf Plak Tedavisi, son dönemde teknolojinin gelişimiyle beraber daha sık gündeme gelmeye başlamış ve klasik yöntemlere göre birçok avantajı bulunan çok daha estetik bir ortodontik tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şeffaf Plak Tedavisi Nasıl Yapılır?
şeffaf plak diş tedavisi, şeffaf plaklar tel takmak istemeyen fakat diş görünümünden memnun olmayan kişiler için en ideal çözümdür. Hastadan alınan ölçüler dijital ortama taşınır ve dişler aşama aşama ideal konumlarına dijital ortamda taşınırlar.
Her aşama için ağız içinde nerdeyse görünmeyen takıp çıkarılabilen plaklar üretilir. Plaklar ortodontist kontrolünde haftalık veya iki haftalık aralıklar değiştirilerek başlangıçtan bitime kadar kullanılır ve bu sayede dişler ideal pozisyonlarına taşınmış olurlar.
Bu tedaviler plakların şeffaf olması dolayısıyla estetik olarak herhangi bir sorun teşkil etmediği için son dönemlerin sıkça kullanılan tedavileri arasında yerini almıştır. Bu uygulama klasik tedavi yöntemlerine göre oldukça farklıdır ve pek çok avantajı vardır.
Şeffaf Plak Tedavisi Kimlere Uygulanabilir?
Şeffaf plak tedavisi genel anlamda pek çok kişiye uygulanabilmektedir. Ancak bu tedavi şekli ile dişsel problemlerin çözümü mümkündür daha ağır iskeletsel problemi olan kişilerde klasik yöntemler kullanılmalıdır.
Hastalarımız için sahip oldukları problemleri iskeletsel veya dişsel olarak sınıflandırmak çok mümkün olmadığı için problemin kaynağını ve bu tedavi tipinin size uygun olup olmadığını ortodonti muayenesi ile ortodontistinizden öğrenebilirsiniz. Şeffaf plak tedavisi için klasik ortodontik yöntemlerde olduğu gibi yaş sınırı yoktur.
Şeffaf Plak Tedavisi Kimlere Uygulanamaz?
Şeffaf plak tedavisi bazı durumlarda uygulanmamaktadır. Şeffaf plak yeteri kadar takılmadığında tedavi olumlu sonuçlanmayacaktır. Bu plak yaklaşık olarak 22 saat takılmak zorundadır. Bu tedavi yaklaşık olarak yüzde doksanlık bir dilimde kişilere uygulanmaktadır. Bazı kişilerde uygulanıp uygulanmayacağı ağız ve diş muayenesi sonucunda netlik kazanmaktadır.
Ağız ve diş yapısı küçük olan kişilerde şeffaf plak uygulaması tercih edilmemektedir. Bu tamamen şeffaf plak sistemi ile alakalı bir durumdur. Bir diğer önemli etken ise iskelet yapısı sorunu olanlarda uygulanamayacağıdır.
Şeffaf Plak Tedavisi Nasıl Uygulanmaktadır?
İlk olarak tedavi başlangıcında ölçü alınarak tedavi süreci başlatılmaktadır. Ölçü alma işlemi alt ve üst çeneden yapılmaktadır. Dişler ağız içi ve ağız dışından fotoğraflanmaktadır. Ağız içi röntgen çekimi de yapılmalıdır. Bu işlemler gerektiğinde plak takılmadan önce ve sonra kullanılmaktadır. Ölçü alımı yapıldıktan sonra plak hazırlığı için ölçüler firmalara iletilmektedir.
Bu plak sistemi firma tarafından yaklaşık olarak bir hafta süre ile hazırlanarak tedavi için teslim yapılmaktadır. Daha sonrasında plak takımı için diş hekiminiz sizi çağırarak olarak takımını size sağlamaktadır. İlk plak takma işleminizi doktorunuz kendi yapacaktır.
Daha sonra plak takma ve çıkarma işlemini siz kendiniz gerçekleştirebileceksiniz. Plak ilk takıldığında pek çok diş teli tedavisinde olduğu gibi biraz sıkışma hissi yapabilmektedir. Ağrı yapabileceği gibi bu durum kısa süreli olarak yaşanacaktır. Bu süreç konusunda doktorunuz ile detaylı bir şekilde konuşarak şeffaf diş tedavisi için karar verebilirsiniz. Şeffaf diş tedavisi tüm detaylar gerektiği şekilde uygulandığında son derece olumsu sonuçlar vermektedir.
Telsiz Ortodonti
Ortodonti, dişlerin ve çene kemiklerinin doğru şekilde düzenlenmesine yardımcı olan bir disiplindir. Günümüzde ortodontistler telsiz ortodonti teknolojisini kullanarak, hastaların dişlerini daha hızlı ve verimli biçimde düzeltebilmektedir. Bu makalede, Bursa Ortodonti Uzmanı Dr Merve Kurt’tan aldığımız bilgilerle telsiz ortodontinin neler olduğu ve nasıl uygulandığı hakkında detaylara göz atacağız.
Telsiz Ortodonti Nedir?
Telsiz ortodonti, birçok kişinin uygulayabileceği bir diş düzleştirme yöntemidir. Ortodontistler, bu yöntemi kullanarak hastalarının dişlerini daha güzel bir görünüme kavuşturabilirler. Telsiz ortodonti, çene kemiğine bağlı olarak hareket ettirilen metal veya plastik parçalardan oluşur. Bu parçalar, hastanın dişlerini istediği şekilde düzenleyebilmesine olanak tanır. Telsiz ortodonti sistemi, çok fazla ağrıya neden olmadan ve hastaların normal yaşamlarına pek az etkiyle, estetik sonuçlar elde etmelerine olanak tanır.
Telsiz Ortodonti Tedavisinin Faydaları
Telsiz ortodonti tedavisinin faydaları oldukça fazladır. Bu tedavinin başlıca faydaları arasında, dişleri daha sağlıklı bir biçimde tutabilme ve sürekli kullanabilecek bir sorunsuz görünüm elde etme sayılabilir. Ayrıca, bu tedavi sayesinde çene kemiği de daha sağlıklı olacaktır.
Telsiz Ortodonti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Telsiz Ortodonti tedavisinin yapılması için öncelikle sizden hem alt hem de üst çeneden ölçü alınır. Dişlerinizin fotoğrafları alınır. Hem ağız içi hem de ağız dışı fotoğraflama işleminin yerine getirilmesinin gerekmesi halinde ağız içi röntgen çekilir.
Bu fotoğrafların çekilmesinin nedeni hem şeffaf plak öncesinde hem de şeffaf sonrasında kullanılacak olmasıdır. Dişlerin görüntülerinin dijital bir ortama aktarılması sağlanır. Dişlerin tam anlamı ile hazırlanması 1-2 hafta kadar sürer. Dijital ortamdan şeffaf plak analizinin oluşmasının ardından doktor sizi çağırır. Dişlerin dijital halinden memnun kalmanız durumunda onay vererek şeffaf plak üretiminin başlamasını sağlayabilirsiniz.
Şeffaf plak tedavisi fiyatları yapılacak işlemin detayına göre değişikliğe sahiptir. Kişiye özel tasarımlar ile istenen kusursuz gülüşler ortaya çıkmaktadır.
Şeffaf Plak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Diş teli tedavisi sonrası şeffaf plak kullanımı oldukça revaçta. Konuya dair bilgisi olmayanlar ise işlemin ne kadar süreceğini yakından takip etmekte. Şeffaf plak tedavisi yorumları kısmını yakından inceleyen bir çok kişi, uzman klinikler tarafından en doğru yanıta ulaşmak istiyor.
Ortodontik şeffaf plak tedavisi ya da şeffaf diş plağı tedavisi fiyatları gibi işlemin tamamlanma süresi de oldukça ilgi oluşturuyor. Şeffaf plak tedavi süresi ortalama 3 ayı aşarak 12 ayı da bulabilmektedir.
Kişiler üzerind euygulanan işlem neticesinde kişiden kişiye değişkenlik ortaya çıkmaktadır. Yine ortaya çıkan süre, tedavi planını ne kadar iyi olduğuna ve takibine bağlı olarak farklılaşmaktadır.
Pekiştirme tedavisi şeffaf plak kullananlar yapılan tedavinin sonuçlarından memnun olarak yaşamlarını devam ettirmektedir. Özellikle diş teli tedavisi sonrası şeffaf plak fazlası ile uygulanmaya başlayan bir işlemdir.
Pekiştirme tedavisi şeffaf plak uygulaması ile istenen sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple uygulamaya olan talep her geçen fazlası ile devam etmektedir.
Şeffaf plak tedavisi öncesi sonrası ortodonti uzmanı tarafından ortaya çıkarılarak aradaki fark bariz götüntülenir.
Şeffaf plak tedavisi ücreti konusunda işin uzmanı kişlerden bir teklif almak sağlık açısından oldukça önmelidir.
Pekiştirme Tedavisi Şeffaf Plak Fiyatları
Şeffaf diş plağı tedavisi için ortaya çıkarılan rakamlar kişi bazlıdır. Pekiştirme tedavisi şeffaf plak temizliği için çok özel fiyat seçenekleri kliniklerce sunulmaktadır. Konuya ilişkin benzer çalışmalar
Şeffaf Plak Tedavisi çok fazla tercih edilen hizmetlerin başında geliyor. Gelişen teknoloji ile çok fazla avantajı beraerinde getiren bu yöntem sayesinde “şeffaf plak tedavisi nedir” sorusununda ortaya çıkmasına sebep oluşturuyor.
Şeffaf plak tedavisi ne kadar bilmek için güncel uzman fiyatlarına göz atmak ve yapılacak işlemin detaylarına özel bir teklif oluşturulması gerekir.
Diş teli renkleri günümüzde oldukça çeşitlilik göstermektedir. Dişlerin çarpık olması durumunda ya da çenedeki şekil bozuklukları diş teli kullanmak için bir etken olabilir. Eğer doktorun önerdiği zamanlarda diş teli kullanmazsanız sonraki zamanlarda daha büyük sıkıntılar ile karşılaşırsınız. Ortodonti uzmanı size bu tür problemler karşısında muhakkak diş teli kullanmanızı tavsiye edecektir. Özellikle çocukluk çağında kullanılırsa çok daha iyi etki gösterir.
Ortodonti, diş teli uygulamasına ve çene şekil bozuklukları alanına bakan cerrahi bölümdür. Diş tellerinde çeşitli renk seçenekleri vardır. Eskiden sadece gri renkte olurken artık pembe, mor, kırmızı, mavi ge yeşil renk tonlarında olabilir. Bu renk tonlarından istediğiniz rengi diş teli olarak kullanabilirsiniz.
Diş Teli Acı Verir mi?
Diş telleri takılma esnasında da takıldıktan sonra da kişiye hiçbir şekilde acı vermez. Ortalama yarım saat içinde diş yeli dişlere takılmış olur. Diş telinin takıldığı ilk günler kişi kendini tuhaf hissedebilir ama yaklaşık bir hafta sonra bu tellere alışmak da muhtemeldir. Gerektiği durumlarda özellikle çocuklarda diş teli hafif bir morfin verilerek yapılır.
Diş teli dişe takıldıktan sonra 2 saat boyunca sıcak ve soğuk besinlerden uzak durmak gerekiyor. Aksi takdirde dişlerinizde sızlama hissedebilirsiniz. Sonrasında istediğiniz her şeyi yiyebilir ve içebilirsiniz. Alıştıktan sonra zamanla size bu durum çok doğal gelecektir. Fındık ceviz gibi sert gıdaları yerken bile hiç zorluk çekmezsiniz.
Diş Teli Nasıl Takılır?
Diş koltuğuna oturduğunuz zaman öncelikle ağız içine hafif dozda morfin vuruyorlar. Sonrasında elips şeklinde bir aparatı ağız çevresine getiriyorlar ki bundaki amaç ağızın açık kalabilmesi. Yani hiçbir şekilde can acıtıcı değil, zaten bu aparatı takarken ağız bölgesi uyuşmuş oluyor. Sonrasında ağzın üst tarafını zımpara yapıyorlar. Bu işlemi yaparken ağzınıza küçük kum parçaları geliyor gibi hissedebilirsiniz. Sonrasında zımpara yapılan bölgeye tellerin tutturulması için JEL sürülüyor.
Diş teli dişe oturduktan sonra çevrede kalan jeller kazınarak temizleniyor. Teller birbirine iyice oturtuluyor ve ardından özel bir lastik takılarak tellerin dişten çıkmaması sağlanıyor. Dişe tel takma işlemi bu kadar basit. O nedenle en fazla yarım saat sürüyor ve hiçbir işlem asla can yakmıyor.
Diş Teli İle Yenmemesi Gereken Gıdalar Nelerdir?
Diş teli varken sert gıdalar yiyebilirsiniz, hamur işi yiyebilirsiniz fakat asitli, şekerli ve gazlı yiyecek ve içecekleri yememeniz tavsiye edilir. Çünkü bu tür gıdalar diş tellerine yapışarak o a zarar verebilir. Aynı zamanda dişlerde zamanla çürümeye yol açarak diş telini etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle çok fazla tatlı, çikolata, şeker, kola, gazoz, kahve ve diğer asitli gıdalardan tüketmemekte fayda var.
Yiyip içtiklerinize dikkat ettikten sonra diş telini uzun yıllar boyu kullanabilirsiniz. Sık sık diş doktoruna kontrole gitmeyi de ihmal etmemek gerekir.
Çene Kisti Belirtileri konusunu anlatmadan önce çene kisti nedir bunun tanımını yapmakta fayda var. Kemikte veya vücuttaki yumuşak dokuda yerleşmiş içerisinde bazen püre kıvamını andıran sıvı bulunan etrafı ise dokuyla kaplanmış olan boşluklara kist denir. Kistler ilk oluşmaya başladıkları yerde yavaş yavaş büyürler. İnsan vücudunun her yerinde kistler oluşabilir. Çenede kistler oluşur. Hatta çenede kist oluşum oranı olukça yüksektir.
Çene Kistleri Nasıl Anlaşılır?
Tüm kistlerde olduğu gibi çene kisti ilk başta klinik bulgu vermeyebilir. Bulunduğu yerde gizlice büyüyen kist ele gelen şişlik sebebiyle fark edilir. Tanımını yapmış olduğumuz kistler ağrı yapmadıkları için fark edilmeleri zaman almaktadır. Eğer kist olan yerde ağrı varsa muhtemelen o bölgede enfeksiyon olduğu için ağrı hissediliyordur. Bazı hastalarda alt dudaklarda hissisizlik şikayeti vardır bunun muhtemel nedeni büyümekte olan kist sinir üzerine baskı yapıyordur. Kistlerin fark edilmesi çok zaman alırsa veya tedavi için gecikilirse kistler çok fazla büyüyebilir. Bu durumun sonuçları ise dişlerde sallanma, alt çenede kendiliğinden oluşan kırık gibi sonuçlardır. Çene kisti doğru tanısı için radyografik, histopatolojik ve klinik bulgular ayrıntılı bir şekilde beraber değerlendirilmelidir.
Çene Kisti Tedavisi İçin İzlenmesi Gereken Yollar
Çene kistlerinin tek tedavi yöntemi cerrahi müdahale ile olur. Kistler alanında uzman çene cerrahı tarafından ameliyat ile çıkarılır. Zamanında doğru müdahale yapılmazsa çene kistleri yüzde şişlik, iltihap ve ağrı, iyi veya kötü huylu tümör oluşumu, çene kemiğinde deformasyon gibi birçok üzücü sonuca sebep olabilir. Erken tanı ve doğru tedavi çok önemlidir.
Çene Kisti Ameliyatı
Çene cerrahlarının enükleasyon ve marsüpyalizasyon adı verdikleri iki yöntem çene kisti ameliyatında kullanılan yöntemlerdir. Kistin bulunduğu yerden bir bütün tek parça olarak çıkarıldığı yöntemin adı enükleasyondur. Bu işlem sırasında tercihen lokal veya genel anestezi uygulanır ve diş eti kaldırılıp kist çıkarılır ve tekrar dikiş atılarak kapatılır. Tek parça halinde çıkarılması mümkün olmayan kistler öncelikli olarak küçültülür. Küçültmenin ardından temizlenir. Kistin küçültülerek temizlendiği bu yöntemin adı ise marsüpyalizasyon yöntemidir. Bu yöntem uygulanırken bölgeye küçük bir deli açılarak kistin içindeki sıvı boşaltılıp basınç azaltılır. Daha sonra cerrahi müdahale ile kist temizlenir. Büyük kistler için drenleme yöntemi de kullanılabilir. Kistin içine dren yerleştirilerek küçülmesi sağlanır ve cerrahi işlemle kist temizlenir.
Çene kisti ameliyatı sırasında diş ağızda bırakıldıysa dişe kanal tedavisi yapılmalı eğer ameliyat sırasında kist ile beraber diş de çekildiyse ameliyat sonrası implant uygulaması yapmak uygundur. Ameliyat sonrası cerrah tarafından verilen tüm ilaç ve gargaralar düzenli şekilde kullanılmalı. Hekimin ön gördüğü süreçte hekimin izin verdiği gıdalarla beslenmeye özen göstermelidir. Ağız ve çene bölgesi zarar görmemelidir. Unutulmamalıdır ki bazı kistlerin tekrar etme olasılığı çok yüksektir.