Home Blog (Page 4)

Kategori: Blog

Dil Hastalıkları

Dilde hastalıkları konuşma, ağız hareketlerinde sınırlama, yemek yemede problem ve zorlanmalara yol açabilir. Hatta dil hastalıkları nefes alıp vermeyi bile etkileyen ciddi sorunlar arasında bulunur. Dil, vücutta önemli görevleri ve sorumlulukları olan organdır. Bunların yanı sıra dil hastalıkları ağız ve diş rahatsızlıklarını ve ağız kokusu gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlıkları beraberinde getirebilir. Peki, dil hastalıkları neden olur? İşte ayrıntılar!

Dil Hastalığı Neden Olur?

Dil hastalığı pek çok farklı nedenlerden dolayı oluşabilir. Bireyden bireye dil hastalığının oluşma şekli ve nedeni farklılık gösterebilir. Diş ve ağız bakımının düzenli şekilde yapılıyor olması dil hastalıklarının önüne geçebilecek durumlardandır.

Diş ve diş etlerinde meydana gelen enfeksiyonlar
Geçirilmiş bazı ağır hastalıklar
Beslenme eksiklikleri
Alkol ve sigara tüketimi
Ağız bakımının ihmal edilmesi
Antibiyotik kullanımı
Diş çürükleri ve iltihaplanmaları

Dile bulaşan hastalıklar farklı semptomlar ile kendilerini belli ederler. Dil hastalığı, dilin hangi bölgesinde meydana gelmiş ise dilin o bölgesinde ağrı oluşur. Dil hastalıkları tat alma gibi rahatsızlık veren sonuçları beraberinde getirebilir. Hastalık nedeniyle oluşan bakteriler dilde şişliğe, renk değişikliğine neden olabilir. Dilin dokusunda değişiklik meydana gelmesi sorunuyla da karşılaşabiliriz.

İlgili Link: Dudak Uçuğu Neden Çıkar Nasıl Tedavi Edilir

Dil hastalığı dikkate alınması gereken ciddi sağlık sorunlarındandır. Çünkü konuşma zorluğundan yemek yememe durumuna hatta diş çürüğüne kadar ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Böyle bir durum ile karşılaşmamak için diş hekimleri ile görüşerek muayenenizi yaptırmanız gerekir. Belirlenen uygun tedavi şekli ile ciddi hastalıkların önünü keserek yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz.

Dil Hastalığı Türleri Nelerdir?

El elbette ki dil hastalığı belirtilerini hafife almamak gerekmektedir. Dilde farklı nedenlerden kaynaklı olarak hastalıklar meydana gelebilmesi çok sık karşılaşılan durumlardandır. Farklı nedenlere bağlı olarak çeşitli belirtiler gösteren dil hastalıkları şu şekilde sıralanabilir;

Pamukçuk
Ağız yanması sendromu
Siyah kıllı dil
Ağız kanseri
Dil yangısı

Pamukçuk, maya enfeksiyonu olarak da adlandırılır. Dilin üst düzeylerinde veya yanakların iç yüzeyinde beyaz renkli tabakalar oluşması ile pamukçuk hastalığı kendisini belli eder. Pamukçuk ağız içinde yer alan mantarın gereğinden çok fazla çoğalması sonucuna bağlı olarak ortaya çıkar.

Ağız yanması sendromu neden ortaya çıktığı kesin olarak bilinmeyen hastalıklardandır. Dilde veya ağız içindeki herhangi bir bölgede yanma sendromu oluşur. Alerjik durumlara bağlı olarak, beslenme bozukluğuna bağlı olarak veya hormonal olarak ortaya çıkabildiği gibi ağız veya dilde bulunan sinirlerin zedelenmesi sonucuna bağlı olarak da ortaya çıkan dil hastalıklarındandır.

Dil hastalığı türlerinden siyah kıllı dil, dilde siyah kıllar çıkma ile kendisini gösterir. Tıbbi açıdan herhangi bir sorun oluşturmaz. Ancak estetik açıdan sorunlar meydana getirebilir. Bu dil hastalığının nedeni olarak dil üzerinde ölü hücrelerin dışarıya atılamamasının etkili olduğu düşünülmektedir. Hastalık ilerlediği zaman dil yüzeyinde kıl tabakası varmış gibi görüntü oluşur. Kullanılan herhangi bir antibiyotik tedavilerin yan etkisi ile meydana gelebilir. Dil yüzeyini ovalamayan gıdaların tüketilmesi ile de meydana gelebilir.

Ağız kanserinin bazı çeşitleri dillerde ortaya çıkabilmektedir. Dilde meydana gelen şiddetli ağrılar, dilde oluşan lekeler veya ağzın yeteri kadar işlevini yerine getirememesi, konuşmada zorlanma ağız kanserinin belirtileri arasında bulunur. Dilde meydana gelen şişmeler dil yangısını beraberinde getirir. Dil yangısı bazı hastalıkların belirtisi olabilir. Ağızda harita şekline benzeyen şişlikler çukurlar var ise yangı hastalığı oluşmuş olabilir.

Dil Hastalıklarına Hangi Bölüm Bakar?

Dilde meydana gelen hastalıklara sağlık kurumlarında bulunan kulak burun boğaz bölümü bakar. Aynı zamanda dil hastalıklarının tedavisi için dâhiliye yani iç hastalıkları bölümü yardımları da alabilmeniz mümkündür. Dil hastalıkları söz konusu olduğunda bir an önce doktora giderek tedavi sürecinizi başlatmalısınız.

Genellikle dil üzerinde bulunan yaradan biyopsi yapılarak hastalık tespit edilir. Dil hastalıklarının tedavisine ve ön muayenesine başlamak için deri ve zührevi hastalıklar bölümlerine yani cildiye polikliniğine de gidebilirsiniz. Bütün bu bilgiler ışığında sağlıklı bir insan dili nasıl olur? İşte merak edilen ayrıntılar!

Sağlıklı Bir İnsan Dili Nasıl Olur?

Sağlıklı şekilde olan insan dili genellikle pembe renklidir. Orta kalınlıklarda olan dilde herhangi bir çatlak veya hastalık bulunmaz. Sağlıklı bir insan dilinin üst kısmı hafif beyaz ve nemli bir yapıdadır. Dil kırmızı renkli ise besin eksikliği vitamin eksikliği anlamı çıkarılabilir. Özellikle kırmızı dil b vitamini ve demir eksikliğini işaret eder.

İlgili Link: Asitli İçeceklerin Dişlerinize Verdiği Zararlar

Dil parlak kırmızı renkte ise kalp rahatsızlıklarının ve kan rahatsızlıklarının belirtisidir. Dil mor renkte ise yüksek kolesterolün habercisidir. Beyaz bir dil cilde rengini veren hücrelerin ölmeye başladığının belirtisidir. Vitiligo hastalıkları dilde beyazlık ile kendini belli eder.

Süt Dişleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Süt dişleri ilk olarak doğumu takip eden 6 aylık sürenin sonunda görünür olmaya başlar. Ortalama 2 ile 3 yaş arasında süt dişlerinin tamamlandığını ifade edebiliriz. Bebeğin ilk dişleri olan süt dişleri, anne karnından itibaren oluşmaya başlar. Bebeğin gelişim gösterip büyümesiyle birlikte süt dişleri de çıkar. Süt dişlerinin alt çene de 10, üst çenede de 10 tanesi vardır.

Süt dişleri ilk olarak alt çenede çıkmaya başlarken daha sonrasında ise üst çenede çıkacaktır. Birkaç ay gibi bir sürenin geçmesinden sonra ise ait azı dişleri ve hemen ardından da üst azı dişleri çıkacaktır. 6 yaşa gelinmesiyle süt dişlerinin yerini normal dişler bırakmaya başlamış olacaktır. Hem bebek hem de çocuklarda görülen süt dişleri hakkında bilmeniz gerekecek bazı önemli ayrıntıların olduğunu söyleyebiliriz.

Süt Dişleri Tedavi Edilmeli Mi?

Kalıcı olan dişler nasıl tedavi ediliyorsa, süt dişleri içinde aynı durumdan söz edebilmemiz mümkün olacaktır. Çünkü süt dişlerinin de tedavisinin yapılmaması durumunda ağızda koku, ağrı, sızlama gibi bazı sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir. Tüm bunların yanı sıra ağız bakımına yeteri kadar önem verilmemesi halinde ise süt dişlerinin zamanla çürüme gibi birtakım problemler yaşamanıza neden olacağını da söyleyebiliriz.

Ağız içinde var olan süt dişleri bazı kişilerde çiğneme sorunlarının oluşmasına neden olabiliyor. Süt dişlerinin ayrıca tedavi edilme durumunun yapılmamasıyla ileride çapraşık dişler meydana gelir. Diş diziliş ve yapısının zamanla bozulmaya uğramasını istemiyorsanız o zaman süt dişlerinin tedavi edilmesini sağlamalısınız. Dişler ve aynı zamanda çeneyle ilgili bir sıkıntının meydana gelmemesi içinde mutlaka süt dişleri tedavisi yapılması gerekecektir.

İlk Diş Düşünce Ne Yapılır?

Birçok kişi çocuğun ilk dişi düştükten sonra saklama ihtiyacı duyabiliyor. Fakat ilk diş düşmesinin herhangi bir özelliğinin olmadığını söyleyebiliriz. İlk dişi güvenli bir şekilde saklamayı düşünüyorsanız o zaman yapılması gereken en doğru adımlardan biri süt dişi bankası olarak ifade edeceğimiz kök hücre merkezlerinde saklanmasını sağlamaya başlamak olacaktır.

İlgili Link: Asitli İçeceklerin Dişlerinize Verdiği Zararlar

İlk süt dişinin düşmesine dair Amerika’da hatta pek çok çalışmalar bile yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonrasında ise ilk süt dişinin kök hücre tedavisi için kullanılabilecek olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden dolayıdır ki ilk diş düşünce kök hücre olarak kullanılmasını sağlamak amacıyla süt diş bankasına vermeniz daha mantıklı diyebileceğimiz çözüm yollarından biri olacaktır.

Düşen Dişin Yerine Yenisi Ne Zaman Gelir?

Süt dişleri 7 yaşından sonra artık dökülmeye başlarken, yerine kalıcı dişler gelmeye başlar. İlk kalıcı dişler ise 8 yaşından itibaren görülür. 8 yaşına gelmiş olan bir çocuğun alt dişlerinde 8 tane kalıcı dişler çıkar. Süt dişler düşerken yerine kalıcıları gelecektir. Yerine gelecek olan kalıcı dişlerinde dökülme gibi durumları yoktur. Fakat zamanla ağız bakımının yetersiz olmasından dolayı diş sorunları oluşabilir. Bu diş sorunları içerisinde şüphesiz en yaygın olarak ifade edebileceğimiz çürükler diyebiliriz. Çürük oluşumlarıyla diş kayıpları meydana gelebilir. Diş kaybı kalıcı dişlerde olduğu zaman yerine yenisinin gelmesi ise mümkün olmayacaktır.

Süt Dişi Dökülmezse Ne Olur?

Süt dişlerinin 7 yaşına geldikten sonra dökülmeme durumu söz konusu olabilir. Özellikle yetişkinlere bakıldığı zaman ağız içlerinde hala daha süt dişlerinin olduğu görülebiliyor. Yetişkinlerde görülecek süt dişleri, estetik sorunlarına neden olacaktır. Aynı zamanda zamanla ağız içinde bazı problemlerin yaşanmaya başlamasına neden olacaktır. Bireylerde meydana gelebilecek en önemli sorunlardan biri olarak ise diş çürümelerinin olacağını belirtmemiz mümkün.

Süt dişi dökülmezse beraberinde ne gibi sıkıntıların yaşanma durumu söz konusu olabilir diye düşünebilirsiniz. Eğer ki yetişkin bir birey oldunuz ve süt dişleriniz hala daha dökülmediyse şu problemlere yol açmaya başlayacaktır;

Diş çürümelerine zemin hazırlar
Çürüyen dişlerden kaynaklı olarak ağrıların görülmeye başlanması
Estetik kayıpların yaşanması
Diş çapraşıklığı gibi problemlerin oluşmasına neden olması
Diş eti rahatsızlıkları

Diş Dolgusu Neden Düşer?

Diş çürükleri söz konusu olduğu zaman sıklıkla kullanılan diş dolgusu neden düşer? Çürük dişlere yapılan müdahalelerin başında dolgular gelir. Yapılan bu dolgular bazı durumlarda ise düşer. Bu düşmeler sıklıkla sert cisimlerin çiğnenmesi sırasında meydana gelir. Özelliklede kuru yemiş gibi sert cisimler yenilirken dikkatli olunmalıdır. Ya da dişe yapışan sakız yine cisimler yine dolguların düşmesine neden olabilir. Bundan dolayı diş dolgusunu kullanırken özenli davranmak her zaman önerilmektedir.

İlgili Link: Kanal Tedavisi ve Dolgu Arasındaki Farklar Nelerdir

Bazen de bu dış etkenler direk dolguyu düşürmez ama çatlamasına veya deforme olmasına neden olur. Bu durumlara zamanında müdahale edilmezse ilerleyen süreçlerde yine dolgu düşecektir. Dolguların sağlığını tehdit eden bir diğer durum da kişinin gece dişlerini sıkmasıdır. Bu alışkanlığı olan kişiler, geceleri dişlerine normalden çok daha fazla bir güç uygularlar. Dolayısıyla uygulanan bu orantısız güç dolguların düşmesine neden olur. Bu noktada diş dolgusunun düşmesi beraberinde birtakım sorunları da getirmektedir. Peki, diş dolgusu düşerse ne yapılmalıdır? İşte detaylar!

Diş Dolgusu Düşerse Ne Yapılmalı?

Bazı nedenlerden kaynaklı olarak dişe yapılan dolgular düşer. Bu gibi bir durumla karşı karşıya kalındığından en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır. Çünkü dolgu düştükten sonra dişte oluşan boşluk kişiye ağrı verir. Yemek yerken yiyecekler doğal olarak boş kalan bölgeye dolar. Bu durum öncelikle kişinin ağrılarının artmasına neden olur. Bölge iyi temizlememesi durumunda ise enfeksiyonlara açık hale gelecektir. Ağrı çekmemek ve daha sonrasında daha büyük problemlerle uğraşmamak için vakit kaybetmeden dolgunun yenilenmesi gerekir.

Diş Dolgusu Ne Kadar Dayanır?

Yaptırılan dolguların ömür boyu sağlıklı bir şekilde kullanılabilmesi mümkün değildir. Ama kişiler belirli kriterlere dikkat ederlerse bu kullanım ömrünü uzatabilirler. Sert cisimler yerken dikkatli olmak ve ağız bakıma özen göstermek bunların başında gelir. Bu şekilde aşağı yukarı bir dolgunun ömrü 7 ila 30 yıl olarak arasında değişebilir. Bu süreyi en çok etkileyen kriter ise kullanılan dolgu malzemedir. Mesela altın dolgular, 20 ila 30 yıl süresi ile en uzun kullanım imkânına sahip olan dolgulardır. Kullanım ömrünü etkileyen kriterler ise şu şekildedir;

Dolgunun çeşidi
Kullanılan malzeme
Kullanım esnasında gösterilen özen
Dolgunun yapıldığı alanın büyüklüğü ve amacı

Görüldüğü üzere diş dolgusunun kullanım ömrü söz konusu olduğu zaman farklı detaylar karşımıza çıkmaktadır. Öncelikli olarak hangi tür dolgunun uygulandığı konusu dolgunun kullanım süresini doğrudan etkilemektedir. Ayrıca dolgu için kullanılan malzemenin özelliği de dolgunun kullanım süresini doğrudan etkiler. Bununla birlikte dolgu işleminin üst düzeyde bir kalitede uygulanıp uygulanmadığı da bir diğer önemli husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Bundan dolayı dolgu yaptırmadan önce mutlaka özenli bir araştırmanın içerisinde yer almak her zaman önerilmektedir.

Dolgulu Diş Çürür Mü?

Dişte oluşan çürüklere uygulanan tedavi yöntemlerinden biri de dolgulardır. Hastaların bu dolguları yaptırtan sonra kafalarında bazı soru işaretleri oluşabilir. Bunun başında da dolgulu dişlerin tekrar çürüme ihtimalinin olup olmadığı gelir. Bu nokta da yapılan hiçbir dolguya ömür boyu garanti verilmediği unutulmamalıdır. Dolayısıyla dolgulu diş tekrar çürüyebilir. Çünkü dolgularda dişin yüzeyinde oluşan çürüğe müdahale edilir. Zaman içerisinde aynı dişin farklı bir yerinde veya daha derininde çürükler oluşabilir. Bu sebeple hasta, dolgu yaptırdığı dişinin bakımına daha özen gösterilmelidir. Herhangi bir ağrı hissedildiğinde ise vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır. Ayrıca dişlerinde dolguları olan kişilerin belirli aralıklarla diş muayenesine gitmelerinde yine fayda olacaktır.

Dolgu Çürümeyi Durdurur Mu?

Çürüme başlayan dişe mutlaka müdahale edilmelidir. Zaman ilerledikçe çürük yayılacağı için yapılması gereken işlem daha detaylı olacaktır. Hatta süreç diş kayıplarıyla dahi sonuçlanabilir. Dişi çürüyen kişiye ilk olarak dolgu tedavisi yapılır. Çürük kısım tamamen temizlenir. Hastanın da istediği göz önüne alınarak dolgu çeşitlerinden birisi uygulanır. Dişteki çürük dolgu ile onarıldıktan sonra hasta sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir. Burada uygulanan işlemin son derece hassas bir süreci beraberinde getirdiğini unutmamak şarttır. Ancak bu sayede başarılı bir uygulamanın varlığından söz etmek mümkün olmaktadır.

Hasta eğer ağız bakımına gerekli özenine gösteriyor ise uzun yıllar onarılan dişi mevcut şekilde kullanabilir. Ama dişe dolgu yapılmış olması dişin bir daha asla çürümeyeceği anlamına gelmez. Dolgunun zaman içerisinde aşınması, çatlaması veya kırılması dişin yeniden çürümesine neden olabilir. Özelliklede dolguda boşluklar oluştuysa ve buraya giren yemek artıkları temizlenmiyorsa bu süreci hızlandırır. Yani dolgu kısa vadede dişin çürümesini engeller. Ama bu dişin sonsuza kadar çürümeyeceği anlamına gelmez. Bu sebeple hastaların dikkatli olmalarında fayda olacaktır.

Dudak Uçuğu Neden Çıkar Nasıl Tedavi Edilir

Sıklıkla karşımıza çıkan sağlık sorunları arasında yer alan dudak uçuğu neden çıkar? Yorgunluk, güneş ışığına tepki, iç sıkıntısı ya da hormon düzeyindeki değişiklikler gibi etkenler virüsü harekete geçirir ve bir uçuk çıkarır. Uçuklar çoğu zaman dudakta veya dudak kenarında patlar. Uçuk tedavisi gündeme geldiği zaman uçuklara neden olan virüs karşıtı ilaçlar karşımıza çıkar.

Dudak bölgesinde çıkan uçuklar diğer bölgelere göre daha hafif geçer ve çok fazla ağrı hissine neden olmaz. Dudak uçuğu kendisini ilk önce dudak bölgesinde gösterir. Başlangıçta kabarcık halinde bir görünüme sahiptir. Bu tür uçuğun göründüğü kimseler, erken dönemde tedavi olurlarsa uçuk daha da ilerlemeden giderilmiş olur. Burada uçuğun enfeksiyona yol açmadan tedavi edilmesi önemlidir.

İlgili Link: Diş Röntgeni Hakkında Merak Edilenler Nelerdir

Dudak uçuğu sonrasında ortaya çıkan enfeksiyonlar kişinin bağışıklığının dirençli olması halinde genellikle bir haftada kendiliğinden geçebilmektedir. Fakat kaşıntılı ve ağrılı yaralar da meydana gelebilmektedir. Bu gibi hallerde hekim, krem veya çeşitli ilaçlar verebilir. Burada bağışıklık sisteminin güçlü olması, oldukça etkilidir.

Dudak Uçuğu Belirtileri Nelerdir?

Günümüz koşullarında dudak uçuğu belirtileri gündeme geldiği zaman karşımıza çok sayıda farklı seçenek çıkar. Özellikle belirtileri erken bir dönemde dikkate almak, bu tür sorunların hızlı bir şekilde tedavi edilmesini de mümkün kılar. Dudak uçuğu belirtilerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

Dudak bölgesinde kaşıntı ve kızarıklıkların ortaya çıkması
Vücut ısısının değişmesi ve dudaklarda karıncalanmaların yaşanması
Dudakta ve ağızda kuru ya da tahriş olmuş cilt ve şişen lenf bezleri
Adale ve kas ağrılarıyla birlikte derinin su toplaması ve tahriş olması
Diş etinin tahriş olmasıyla beraber dudakta, diş etinde, ağzın çatısında ya da yanak içlerinde küçük kabarcıklar oluşması

Şayet dudak uçuğu belirtilerini erken dönemde dikkate alırsanız, bu sorun daha da derinleşmeden tedavisi de mümkün olacaktır.

Dudak Uçuğu Nasıl Tedavi Edilir?

Dudak çevresinde oluşan uçuklar birkaç kez kendini tekrarlayabilir ve çoğunlukla uçuk kremi kullanılarak kolayca tedavi edilebilirler. Dudakta uçuk oluşması halinde, hastalık boyunca küçük çocuk ve bebekleri öpmek sakıncalıdır. Çocuk ve bebeklerde sıkça uçuk çıkmaz ancak enfeksiyon geçiren kişiyle temasları halinde uçuk gözlemlenebilir.
Dudak uçukları can sıkıcı bir sorun olarak karşımıza çıkar. Peki dudak uçuğu nasıl tedavi edir? Piyasada kullanılmakta olan virüs enfeksiyonuna karşı olan ilaçlar, hastalığı kontrol altına alır. Ayrıca uçuğa karşı etkili bulunan ilaçların uçuğun kaybolmasını da sağlar. Bununla birlikte bu ilaçlar virüsü vücuttan kesin olarak atamaz. Virüs, sinir hücrelerinin gövdesinde sessizce bekler ve vücudun bağışıklığının düşmesini veya kişinin duygusal iç sıkıntısının oluşmasını bekler. Bundan dolayı bağışıklık sisteminin sürekli bir şekilde güçlü tutulması şarttır.

Uçuk Tedavileri Nasıl Uygulanır?

Episodik tedavi, geçici ataklarda ve beş gün süreyle uygulanır. Supresif tedavi ise sıkça uçuğa maruz kalan kişilerde hem atak süresini kısa tutmak, hem de atak sayısının artmasını önlemek için bir yıla kadar, düşük dozda yapılır. Sonuçların olumlu olabilmesi için hastanın erkenden bir hekime başvurması gerekir. Eğer yıl içinde birden fazla kendini tekrarlayan uçuk enfeksiyonları oluyorsa virüs karşıtı ilaç tedavisi uygulanabilir. Çoğu insan için dudağının karıncalanması hissi, dudağında uçuk oluşabileceğinin ilk işaretidir.

İlgili Link: Diş Eti Büyümesi ve Nedenleri Nelerdir

Uçuk sebebiyle oluşan kabarcıkların patlatmak, koparmak veya tahrişe yol açacak bir davranışla müdahale etmek, uzun sürecek, geçmeyen ve estetik olarak hoş olmayan kalıcı izlere ve yaralara sebebiyet vermek demektir. Bunun yanı sıra yine uçuğa uzman olmayan kişilerin müdahalede bulunması durumunda enfeksiyon daha da çok yayılabilir ve çeşitli zararlı bakteriler üreyebilir.

Vücudun farklı yerlerinde çıkan uçuklara erkenden müdahale etmenin oldukça fazla önemi vardır. Dudak uçuğu ağrıya neden olabilir. Ayrıca karıncalanma gibi belirtiler de dudak uçuğun ön plana çıkan belirtileri arasında yer alır. Bununla birlikte dudakta su toplanması, yanma hissiyle birlikte kızarıklık ve şişme en sık görülen belirtiler arasında yer alır. Burada tedavinin gecikmemesi demek söz konusu şikayetlerin de azalması anlamına gelir.

Neden Dudak Uçuğu Sık Tekrar Eder?

Dudak çevresinde oluşan uçuklar birkaç kez kendini tekrarlayabilir ve çoğunlukla uçuk kremi kullanılarak kolayca tedavi edilebilirler. Ağız yaraları ve uçukların en etkili göstergesinin bağışıklık sistemi üzerinde gerçekleştiğini araştırmaların sayısı son zamanlarda artış göstermiştir. Son zamanlarda yoğunlaşan araştırmalarda; uçukların temel nedeninin bağışıklık sisteminin zayıflığı olduğu ortaya çıkmıştır.

Farklı tedaviler deneyip, ağız içi gargaraları da yaparız. Fakat bu virüslerden bir türlü kurtulamayız. Hayat kalitemiz düştüğü gibi, rahatlıkla yemek dahi yiyemeyiz. Gerçekte çözümü ve tedavisi basittir. Ancak doğru testlerin yapılması ile dolayısıyla doğru tanı koyulması gerekir.

Gömülü Diş Ameliyatı Nasıl Yapılır

Gömülü diş ameliyatı veya bir başka deyişle gömülü diş, çıkma vakti geçmiş olmasına rağmen ağızda yer alması gereken yerde olmayan dişlerdir. Bu tür dişler çene kemiğinin içerisinde gömülü kalabildiği gibi, üzeri yumuşak doku ile kapalı bir şekilde olduğundan görülmeyen dişler de olabilir. Bazı dişler ise yarısı görülen, diğer yarısı ise dişeti altında kalan dişlerdir. Bu tür dişler ise yarı gömülü diş olarak adlandırılmaktadır.

Dişlerin gömülü kalması, birçok farklı etkene bağlı bulunmaktadır. Dişin gömülü kalmasına bazen tek bir faktör etki ederken, bazı durumlarda birden fazla faktör etki edebilmektedir. Gömülü dişe sebep olan faktörlerden bazıları,

Komşu dişlerin yer değiştirmesi sonucunda dişin önünün kapanması,
Genetik faktörler
Çene darlığı sebebiyle ağızda yer darlığı oluşması,
Dişlerde var olan enfeksiyonun tedavi edilmemesi sonucunda altlarda oluşan iltihabın sürmeyi durdurması

Farklı dişlerde gömülü kalmaya rastlanmakla birlikte daha çok, alt ve üst 20 yaş dişleri, kesici dişlerde daha fazla gömük diş sorunu yaşanmaktadır.

Gömülü Diş Ameliyat ve Tedavi Süreci

Gömülü dişler hastanın beslenme fonksiyonlarını etkileyecek bir bölgede veya diş ve yüz estetiğini olumsuz yönde etkileyecek durumdaysa, mutlaka ortodondik açıdan değerlendirilerek tedavi edilmelidir. Böylece gömülü dişle ilgili yaşanan sorunlar ortadan kaldırılacağı gibi, estetik kaygılar da giderilmiş olacaktır. Gömülü diş ameliyatlarında, dişin yer aldığı bölge lokal anestezi ile uyuşturulmakta, diş etrafındaki kemik kaldırılarak gömülü diş çekilmektedir.

Diş çekim yapıldıktan sonra dikiş atılarak yaranın tedavi süreci başlatılır. Yaklaşık bir hafta ile 10 gün sonra dikişler alınarak tedavi sonlandırılır. Ameliyatı gerçekleştiren hekimin gerek görmesi halinde operasyon sonrası ağrı kesici ve antibiyotik tedavisi önerilir. Gömülü diş operasyonlarında hekimin bilgi ve tecrübesi oldukça önemlidir. Ameliyatın başarılı geçmesini sağlayan en önemli unsur, bölgenin anatomisinin iyi değerlendirilmesi ve ameliyat esnasında uygun anestezi uygulanmasıdır. Bu sayede ameliyat sırasında acı hissedilmez. Dentbalat adıyla hizmet veren diş polikiniğimizin hizmet verdiği bir diğer alanlardan biri Lamina Diş Tedavileridir. Bu konudaki sorularınızın cevabı için Lamina Diş Kaplama Nasıl Yapılır Sayfamızı Ziyaret Etmenizi Tavsiye Ederiz.

Tedavi Süreci

Ameliyat sonrası, çekilen dişin üzerine pamuk tampon yapılarak kanın pıhtılaşması ve durması sağlanır. Hasta yaklaşık yarım saat süreyle tamponu sıkıca bastırarak ağızda tutmalıdır. Mümkün olabildiğince ilk 24 saat çalkalama ve tükürme yapılmamalı, oluşabilecek muhtemel ödeme karşı buz kompresi yapılmalıdır. Ameliyat sonrası alkol ve sigara tüketimini durdurmak, asitli, sıcak ve acı gıdalardan uzak durmak gerekir.

Gömülü dişlerin ameliyatı sonrası ağız hijyenine özen gösterilmeli, hekim tarafından ilaç tedavisi önerilmişse tedavi aksatılmadan devam ettirilmelidir. Gömülü dişlerin verdiği rahatsızlığı ilaç tedavisi ile durdurmak sadece geçici bir çözümdür. Sürekli antibiyotik içilerek ağrının ötelenmesi diş çevresinde zamanla kist oluşmasına yol açabileceği gibi, çene kemiğini zayıflatarak daha önemli sorunların baş göstermesine sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple gömülü diş sorunu yaşayan bireylerin kısa süre içerisinde bir diş hekimine görünmesi, ileride yaşanabilecek sorunları oluşmadan sonlandıracaktır.

Florür Nedir? Zararları Nelerdir?

Diş sağlığı gündeme geldiği zaman sıklıkla karşımıza çıkan florür nedir? Özellikle diş macunları tercihleri konusunda detaylı bir şekilde araştırma yaptığımızda sıklıkla karşılaştığımız florür zararlı mıdır? İşte bu ve benzeri sorulara dair merak ettiğin bütün ayrıntıların tamamı!

Günlük besin ihtiyaçlarımızı karşılayan birçok ürünün içinde florür bulunmaktadır. Ancak florür, yanlış kullanıldığında zararları uzun süreli kullanımda ortaya çıkmaktadır. Bu da kişilerin, özellikle ebeveynlerin florür nedir ve zararları nelerdir sorusunu sormasına neden olmaktadır. Florür, yeryüzünde en yaygın şekilde bulunan mineraller arasında yer almaktadır. Özellikle diş çürüklerinin önlenmesi için içme sularına dahi florür katılmaktadır.

Florürün zararlarının olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Fakat bu eksik ve yanlış bir bilgidir. Florür herkesin vücuduna doğal yollarla giren bir mineraldir. Ancak yanlış kullanımı zararlara sebep olmaktadır. Bunun için florürün nasıl kullanılması gerektiğini ve hangi besinler ya da ürünlerde olduğunu bilerek hareket etmek çok daha önemli olmaktadır. Özellikle küçük çocuklar için florür kullanımı zararlara neden olabilmektedir.

Florür Zararları Nelerdir?

Günümüz koşullarında florür zararları söz konusu olduğu zaman birden fazla seçenekten rahatlıkla söz edebiliriz. Zira florürün yüksek miktarda alınması vücuda zarar vermektedir. Florürün zararları şu şekilde sıralanabilir;

5 gr sodyum florür ölümcül etkiye sahip olduğundan dolayı bilinçli tüketilmesi gerekir.
En çok diş macunlarının içinde bulunduğundan dolayı dikkatli bir şekilde kullanılması gerekir.
Diş macununun bir bezelye tanesi sıkılması diş temizliğinde yeterli olmaktadır.
İçeriğinde florür sebebi ile diş macunu yutulmamalıdır.
Florüre çok fazla maruz kalınması beyin fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Beyinde yer alan ezber, hafıza ve düşünme gibi yetenekler olumsuz etkilenmektedir.
Hormonal dengeyi bozmaktadır.
Testesteron seviyesini minimuma indirmektedir.
Florür, tiroid bezlerinde aslında depo şeklinde bulunmaktadır.
Tiroid hormonunu salgılatarak, kişilerde belli sağlık sorunlarının oluşmasına sebep olmaktadır.

Tüm bu olumsuz etkiler göz önüne alınarak, diş doktorundan en az florür içeren ya da florür içermeyen diş macunu tavsiyesi alınması gerekmektedir. Bütün bu bilgiler ışığında bir şekilde vücutta florürün birikiyor olması beraberinde birtakım sıkıntıları getirmektedir. Bundan dolayı vücutta biriken florürün atılması konusunda farklı teknikler devreye girmektedir. Peki, vücutta biriken florür nasıl atılır? İşte merak edilen ayrıntıların tamamı!

Vücutta Biriken Florür Nasıl Atılır?

Florür nedir ve zararlarları nelerdir sorularının cevaplarını öğrenen kişiler florürün vücuttan nasıl atılacağını merak etmektedir. Florürü aşağıdaki gibi vücuttan dışarı atılmaktadır;

Vücuda alınan florür %50 oranında idrar ile dışarı atılır.
Florürün panzehiri selenyum olduğu için selenyum ağırlık yiyecekler ile beslenmek işe yaramaktadır.
Balık, bakliyat, tahıllı gıdalar, yulaf, gevrek, kırmızı et, beyaz et e bol tahıllı ürünler selenyum içermektedir.
Florür epifiz bezinde kireçlenme olmasını sağladığı için keklik otu ile bu kireçlenme önlenebilir.
Bol bol yeşil yapraklı sebzeler tüketmek, florürü vücuttan atmak için en etkili yoldur.
Elma sirkesi, en doğal toksin atıcılardan bir tanesidir.
İyot, florürün idrar yolu ile vücuttan atılmasına yardımcı olmaktadır.

Özellikle florür konusunda bilgi sahibi olmak, vücutta biriken fazla florürün atılması konusunda beraberinde önemli kazanımları da getirmektedir. Burada florürsüz diş macunlarının kullanılması sıklıkla önerilmektedir. Bütün bu bilgiler ışığında neden florürsüz diş macunu kullanmalıyız? İşte ayrıntılar!

Neden Florürsüz Diş Macunu Kullanmalıyız?

Florürsüz diş macunları, ağızda bulunan bakteri ve plakları temizlemede oldukça etkilidir. Ancak eğer kişilerde diş çürüğü varsa ya da çürümeye meyilli diş varsa o zaman florürlü diş macunu işe yaramaktadır. Florürlü diş macunu diş çürümesinin önüne geçmekte etkili bir üründür. Kişilerin fazla şeker tüketimine maruz kalması diş çürümesi ile karşılaşacağını da gösterir. Böyle durumlarda uzmanlar florürlü diş macunlarını önermektedir.

Florürlü diş macunlarının zararları uzun vadede ortaya çıkmaktadır. Ancak karşı panzehirleri kullanılırsa ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinilirse bu diş macunları kişilere zarar vermez. Aksine hem sağlıklı beslenmiş hem de sağlıklı dişlere kavuşulmuş olur. Çünkü florürlü diş macunları, uzmanlar tarafında diş çürümesine yatkın kişilere sıkça tavsiye edilmektedir.

Florürsüz Diş Macunu Nedir?

Çocukluktan itibaren vücuda yüklenen florür miktarını azaltabiliriz. Bu da florürsüz diş macunları ile mümkün olmaktadır. Diş sağlığını korumaya yardımcı olan florürür, başka hastalıklara davetiye çıkardığı için kişilerin tercihi özellikle florürsüz diş macunudur.