Kategori: Blog

Diş sorunları yaşayan kişilere çoğu zaman doktorlar diş röntgeni çektirmesi gerektiğini söylemektedir. Bu nedenle diş röntgeni hakkında merak edilenler çok fazladır. Diş hekimliğinde diş sorunlarını anlamak amacıyla kullanılan ışık yahut aynalar çoğu zaman yeterli olmamaktadır. Diş sorumlarını bu ayna ya da ışıklar kaynağı ile çözemeyen doktorlar ise genellikle diş röntgeni çektirilmesinler yanadır.                        

Daha çok çene kemiklerinde oluşan sorunların çözümlenmesi amacıyla kullanılan bu diş röntgen yöntemi ise tüm problemleri tespit edebilmeyi sağlamaktadır. Özellikle diş tedavileri söz konusu olduğu zaman teknolojik cihazların etkili bir düzeyde kullanıldıkları bilinmektedir. Diş röntgenleri de diş tedavilerinde etkili bir düzeyde kullanılan teknolojik cihazlar arasında yer almaktadır. Diş tedavilerinin

. Ayrıca çocuklarda oluşan diş çürük ağrı nedenleri şikayeti ile doktora gelinmesi durumunda vazgeçilmez teknolojik cihazı olarak karşımıza çıkan diş röntgeni nedir, nasıl tanımlanır? İşte ayrıntılar!

Diş Röntgeni Nedir?

Diş kemiklerinde sorun çıkmasıyla doktora giden kişilerin çoğu zaman diş röntgeni çektirmesi gerekebilmektedir. Ya da diş hekimliği tarafından problemin kolay şekilde tespit edilmemesi durumunda doktorlar diş röntgenini çektirilmesinden yanadırdiş çürüklüğünün başlangıç kısmını öğrenilmesi amacıyla da diş röntgeni çektirmek gerekebiliyor.

Ayrıca dişlerse oluşan absenin tespit edilmesi içinse diş röntgeni yapılmaktadır. Diş çenesinde yahut dişlerde bulunan yapı bozukluğu tespiti yapılmak amacıyla da bu diş röntgeni gerekmektedir. Dişlerde bulunan kist ya da tümör diş röntgenleri tarafından öğrenilebilmektedir. Bu diş röntgeni çekilirken çocuklara ya da yetişkinlere herhangi bir radyasyonun zararları bulunmamakta aksi halde yararı bulunduğu da belirtilmektedir. Tam da bu noktada diş röntgenlerinin nitelikli bir şekilde tedavi sürecine olumlu katkı sunduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.

Benzer İçerik: Bebeklerde Diş Eti Apsesi Neden Olur

Diş Röntgeni Ne İşe Yarar?

Dişlerde bulunan sorunların ya da diş yapı bozukluğu gibi birçok sorunların gözle görülür şekilde tespit edilmemesi durumunda diş röntgeni çekilmektedir. Bu diş röntgenleri sayesinde ise bir çok diş sorunlarının kolayca tespit edilmesini sayesinde doğru tedavi sonucunu da sağlamaktadır. Ayrıca bu diş röntgenlerinin çocuklara zarar verilip, verilmediği de çok fazla merak konusudur. Ancak bu röntgen sonucunda oluşan radyasyon çocuklara zarar vermemektedir. Bu noktada diş röntgeninin kullanımı sırasında dikkatli davranmak da şarttır!

Diş röntgenlerin ise birden fazla seçenekleri bulunmaktadır. Temel bakımından iki seçeneklerden biri dişin iç kısım röntgen seçemedi olurken ikincisi ise dişin dış kısmını çeken diş röntgenidir. Genel yapısı ile ağız içine giren makine sonucunda kişinin hareketsiz durması ile bir kaç açı halinde çekilen röntgene diş röntgeni denilebilmektedir. Diş röntgenleri her zaman etkili bir tanı ve tedavi sürecinin vazgeçilmez teknolojik cihazları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diş Röntgeni Hangi Avantajları Sağlar?

Diş röntgenleri tıptaki diliyle panoramik röntgenlerin birden fazla avantajı bulunmaktadır. Öncelikle dişlerde oluşan çürüklerin başlangıç kısımlarının öğrenilebilmesi amacıyla çekilen röntgenler doğru tedavi olacağı sağlayarak avantaj sunmaktadır. Ayrıca çenelerde oluşan kist yahut tümör gibi sorunların gözle görülür şekilde tespiti gerçekleşmemesi durumunda bu diş röntgeni çekimi sayesinde tespit edilmekte ve geç kalınmadan tedavisi görülmesi avantajı da bulunmaktadır.

Ayrıca diş röntgeni çekildiği takdirde bütün dişlerin görüntüsü ortaya çıkması ile bilinmeyen sorunlarında ortaya çıkması ve erken teşhisler konulma avantajı da bulunmaktadır. Erken teşhisler sonucunda ise bütün tedaviler geç kalınmadan yapıldığı takdirde ise kişinin iyileşme durumu yüksek oranlardadır. Erken tedavi sonucunda ise sonralardan oluşacak sorunları önleyerek fazla tedavi yöntemi uygulanmadan düşük maliyetli ve zamandan da tasarruf sağlamaktadır. Bu ve bu gibi bir çok avantajı bulunan diş röntgenlerinin zararları yoktur.

Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını döneminde bağışıklık sistemini güçlü tutmak herkesin ortak isteği olarak öne çıkıyor. Bağışıklığı güçlendirerek hastalıklara karşı direnci artırabilmek için doktor tavsiyesi ile kullanılması gereken gıda takviyelerinin yanı sıra beslenme ve uyku düzenine de dikkat etmek gerekiyor.

Genel vücut bağışıklığının sağlanması kapsamında diş ve ağız sağlığı da büyük bir öneme sahip bulunuyor.

Dişlerde meydana gelen diş eti enfeksiyonları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan diş eti hastalıkları, vücudun bağışıklık sisteminin sahip olduğu kaynakları tüketerek bakteri ve virüslere açık hale getirebilir. Hemen herkesin maruz kaldığı ve bağışıklık sistemlerimizi etkileyen virüs ve bakteriler, vücudun güçlü olduğu dönemlerde bağışıklık sistemi tarafından savunulabilir.

Bu dönemlerde vücut farklı sebeplere bağlı olarak savunmamızı aşmaya ve sağlığımızı tehdit etmeye çalışan virüs ve bateri sayısını tolere edilebilecek seviyeye indirdikten sonra yok edebilir.

Vücudun savunmasının bakteri ve virüs tehdidine açık olduğu dönemlerde, yani bağışıklığın zayıfladığı dönemlerde ise vücutta kısa süre içerisinde üreyen virüs ve bakteriler organların sağlıklı bir şekilde çalışmasına engel olur.

Ağız ve Diş Sağlığı Bağışıklığı Güçlendirir

Vücut bağışıklığını düşüren etkenlerden biri de ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesidir. Yaşanan bir soğuk algınlığı veya diş eti hastalığına karşı verilen bağışıklık mücadelesi ağız içerisinde görünür etkilere sebep olur.

Ağız içerisinde oluşan şişlikler, iltihaplanmalar, diş kanamaları ve dişlerin etrafında diş ceplerinin sayısının artması şeklinde görülen etkilerin tek sebebi, bağışıklığın zayıflamış olmasıdır. Vücutta bakteri ve virüse bağlı bir enfeksiyon oluştuğunda savunma amacıyla tüm mekanizmalar hastalıklı bölgeyi korumak üzere harekete geçer.

Tüm bu sorunlarda etkilenmemek için ağız temizliğini önemsemek ve belli periyotlarda diş doktorunu ziyaret etmek gerekir. Böylece korona virüs de dâhil olmak üzere vücudu kötü etkileyerek sağlığı tehdit eden sorunlarla mücadele etmek daha kolay bir hale gelir.

Enfeksiyon oluştuğunda vücut kendisini savunmakta zorlanarak güçsüz bir duruma düştüğünden bağışıklık sistemi güçsüz olan yaşlı kişilerde savunmanın yeterinde sağlanamaması sonucunda virüs sebebiyle ölüm sayısı daha fazladır.

Bağışıklık sisteminde oluşan zayıflamaları diş bakımı, enfeksiyon ve apseleri tedavi ettirmek, bol miktarda sıvı almak ve hekim kontörlünde yapılan diyetlerle onararak önlemek mümkündür. Böylece vücudun savunma mekanizmasını güçlendirerek hastalıkların oluşmasını önleyebilir, bakteri ve virüs sebebiyle hayati tehlike arz edebilecek durumlara karşı daha etkili savunma yapabiliriz.

Diş eti iltihabı ağız ve diş bakımına gerektiği kadar özen gösterilmemesi sonucunda ortaya çıkar. Yetersiz beslenme ve çeşitli hastalıklara bağlı olarak diş etlerinde meydana gelen birçok enfeksiyon diş eti iltihabına neden olan etmenler arasında yer alır. Diğer adıyla gingivitis olarak adlandırılan diş eti iltihabı, bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle oluşur. Genelde oluştuğu bölgeye bağlı olarak yemek yeme ve ağzın hareket ettirilmesi sırasında zorluklar yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca iltihabın yoğunluğuna ya da kaynağına göre ağrı yaşanması da muhtemeldir.

Diş eti iltihapları çoğu zaman kendiliğinden iyileşir ve ağız hijyeninin sağlanması ile tedavi gerektirmeden yok olur. Ancak iltihabın büyük olması ve ortalama 5 günden fazla sürmesi uzman bir hekime başvurulmasını gerektirir. Çünkü tedavi edilmeyen diş eti iltihapları oldukça ciddi bir durum olarak görülen periodontiteye yani diş kaybına neden olabilir. Böyle bir durumda ise tedavi konusunda hassasiyet göstermek ve bir hekime başvurmak önem arz eder.

Diş Eti İltihabı Nedir?

Diş eti iltihabı, genel olarak ağızda bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyon olarak tanımlanır. Ağız ve diş sağlığı ile ilgili bir hastalık olarak karşımıza çıkar ve yetişkinlerde diş kaybına neden olan ciddi sorunlardan biridir. Ağız içerisinde meydana geldiği bölgeye göre hastaya çeşitli zorluklar yaşatır. Bunlar arasında ise;

• Çiğneme
• Konuşma
• Yemek yeme sırasında güçlük çekme

yer alır. Bu hastalık dişlerin uzun süre fırçalanmaması ve ağız içi bakımına yeteri kadar önem verilmemesi sonucunda oluşur. İltihap oluşumuna rağmen hala ağız bakımına yeteri kadar önem verilmemesi hastalığın ilerlemesine neden olabilir.

Bu durumda ise genelde ağızda diş kaybı meydana gelir ve hasta iltihabın oluştuğu bölgedeki dişlerinden birini kaybedebilir. Diş eti iltihabında diş kaybı gibi sorunlarla karşı karşıya kalmamak adına uzman bir hekime başvurmak ve bir an önce tedavi sürecine dahil olmak gerekir. Aksi taktirde iltihap kaynaklı ciddi sorunların ortaya çıkması muhtemeldir.

Diş Eti İltihabı Belirtileri Nelerdir?

Diş eti iltihabı, genelde basit düzeyde olduğu sıralarda birçok kişi tarafından fark edilmez. Yani herhangi bir belirti göstermese de dişlerde iltihaplanmanın varlığından söz edilmesi mümkündür. Belirtiler ise genelde iltihabın boyutlarının ilerlemesi ile ortaya çıkar. En çok görülen diş eti iltihabı belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir;

• Diş etlerinde oluşan hassasiyet, şişlik ve kızarıklık
• Beyaz renkte iltihabi oluşumlar
• Diş fırçalama ya da diş ipi kullanımı sırasında kanama meydana gelmesi
• Diş etlerinin çekilmesi
• Dişlerde sallanma (gevşeklik)
• Konuşma ya da çiğneme esnasında ağrı hissi
• Sıcak ya da soğuk besinlerin tüketiminde hassasiyet oluşumu
• Ağızda koku meydana gelmesi

Yukarıda yer alan belirtilerden bir ya da birkaçını yaşamanız halinde uzman bir diş hekimine başvurmanızda yarar vardır. Oluşabilecek daha ciddi sorunlara karşı önlem alınmaması halinde iltihabın bulunduğu bölgede diş kayıpları yaşanabilir.

Erken teşhis ve tedavi, diş eti iltihabında diş kaybını önlemek için atılacak önemli adımlardan biridir. Bu nedenle belirtilerin görülmesi halinde hekime danışmayı ihmal etmemek ve bir an önce sorunun neden kaynaklandığının öğrenilmesi ardından tedaviye başlamak gerekir.

Diş Eti İltihabı Nedenleri Nelerdir?

Dişlere dışarıdan bakıldığında diş etleri dişlere görünenden daha uzak bir noktadan tutunur. Bunun dışında kalan kısım bir cebe benzetilir. Yiyecek artıkları ve plaklar genel olarak bu ceplere yerleşir. Bunlar diş eti iltihabına neden olan başlı etmenlerden biri olarak ön plana çıkar. Ağız bakımının yetersiz olması nedeniyle zamanla sert bir forma bürünen ve adına tartar denen bu oluşumlar diş taşlarına dönüşür.

Tartarların bahsetmiş olduğumuz bu ceplere yerleşmesi ise diş eti iltihaplarına neden olur. Açıklamaya çalışmış olduğumuz bu iki durum diş eti iltihaplarının oluşmasında önemli bir konumda yer alır. Bunların dışında ise diş eti iltihaplanmasına neden olan diğer nedenler aşağıdaki gibidir;

• Sigara kullanımı
• Diyabet (şeker) hastalığı
• Kortikosteroidler, oral kontraseptifler, kemoterapi ve kalsiyum kanal blokerları gibi ilaçların kullanımı
• Kırılan dolgular
• Dişlerde var olan yapısal bozukluklar
• Hamilelik
• Genetik faktörler

Diş eti iltihabı kontrol altına alınmadığı sürece diş etlerinin ayrılmasına yani diğer adıyla diş etlerinin çekilmesine yol açar. Böyle bir sorunla karşı karşıya kalmamak içinse ilk olarak dikkat edilmesi gereken dişlerin günde en az 2 kez fırçalanmasıdır.

Ayrıca fırçalama sırasında dilin de etkili ve düzenli bir şekilde temizlenmesine özen gösterilmelidir. Tabi her fırçalama sonrasında diş ipi kullanmak da dişler arasındaki besin artıklarının kolayca çıkarılmasında önemli bir konumda yer alır.

Diş Eti İltihabı Türleri Nelerdir?

Diş eti iltihabı genel olarak 2 farklı şekilde karşımıza çıkar. Bunlardan birincisi diş eti plağı nedeniyle indüklenen diş eti iltihabındaki plak oluşumu, sistemik etkenler, yetersiz ya da yanlış beslenme ve ilaç kullanımı gibi durumlara bağlı olarak meydana gelen gingivitlerin de içinde yer aldığı gruptur. Plaklar nedeniyle meydana gelmeyen gingival lezyonlar da ikinci türü olarak ön plana çıkar. Bu tür iltihaplarda genellikle bir bakteri, mantar ya da virüs etkili olur.

Ayrıca genetik faktörlerden alerjik reaksiyonlara, yara ve takma dişler nedeniyle gelişen ya da nedeninin ne olduğu tam olarak bilinmeyen diş eti iltihapları bu grubun içerisinde yer alır. Diş eti iltihabının tedavisinde etkin bir başarılı elde etmek için türünün de tam olarak belirlenmesi ve bunun ardından tedavi sürecine başlanması gerekir.

Diş Eti İltihabı Teşhisi Nasıl Konulur?

Dişlerde oluşan hassasiyet, şişlik, iltihap ve ağrı gibi şikayetler sonucunda diş hekimleri yaptıkları fiziki muayene ile hastalığın teşhisini kolaylıkla yapabilir. Bunun yanında diş hakimleri dışında geçmişte geçirilen operasyonlar da değerlendirmeye alınarak teşhis konması mümkün olur. Diş operasyonları, tıbbi geçmiş ve semptomlar bunlar arasında yer alır.

Diş hekimleri tarafından yapılan muayeneler sırasında genel olarak diş ve diş etleri üzerinde bazı kontroller gerçekleştirilir. Ayrıca aynı kontroller dil ve ağız içerisinde de yapılır. Ayrıca diş cepleri ve dişler arasında yer alan boşluklar da incelemeye alınır.

İnceleme sonucunda derin ceplerin olduğunun fark edilmesi kemik yapısı ve sağlığının da gözden geçirilmesine neden olur. Bunun için röntgen çekilir ve ardından görüntüler üzerinde değerlendirme yapılır.

Diş Eti İltihabı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Diğer hastalıklarda olduğu gibi diş eti iltihabı hastalığında da erken teşhisin önemi büyüktür. Çünkü erken teşhis tedavide başarı oranını önemli ölçüde artırır. Ayrıca erken teşhis sayesinde diş etinde diğer hastalıkların önüne geçmek ve diş kaybını önlemek de mümkün olur.

Diş eti iltihabı tedavisinde öne çıkan yöntemlerden biri profesyonel bir ağız bakımı olarak gösterilir. Bu nedenle diş hekimleri, öncelikle diş ve diş taşı temizleme işlemleri yaparak iltihabın giderilmesi adına ilk adımı atar. Böylece dişlerdeki tartar, plak ve diğer bakteriler ortadan kaldırılır.

Bunların yanı sıra diş hekimleri tarafından özel aletler, lazer ya da ultrasonik cihazlar ile yapılan uygulamalar diş eti iltihabının tedavisinde hızlı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur. İyileşmeyi hızlandırır ve bunun yanında iltihap sorununun tekrar oluşma riskini de azaltır.

Bu işlemlerin ardından ise çeşitli diş restorasyonları yapılır ve aynı zamanda ağız ve diş yapısı ile uyum içerisinde olmayan protezler yapılan uygulamalar ile giderilir.

Diş hekimi tarafından gerekli uygulamaların yapılmasının ardından sıra hastanın kendi imkanları ile evde yapması gerekenlere gelir. Hekimler, öncelikle ağız ve diş hijyeni konusunda dikkat edilmesi konusunda hastayı uyarır ve evde yapması gerekenleri anlatır. Bunlar arasında ilk akla gelen her gün dişlerin en az 3 kez fırçalanması ve aynı zamanda diş ipi kullanılmasıdır.

Bunun yanında antiseptik ve antiinflamatuar içerikli gargaraların düzenli bir şekilde kullanılması da yine hastalığın iyileşmesine olumlu etkiler sunar. Ayrıca evde yapılacak olan uygulamalar tamamen diş hekimi kontrolünde olmalıdır. Bu yüzden hasta kendi bilgileri doğrultusunda uygulamalarda bulunmamalı ve iyileşme sürecini tehlikeye atmamalıdır.

Diş eti iltihabı oldukça ciddi bir hastalık olması nedeniyle ağız ve diş sağlığının gerektiği gibi korunması önemli bir konumda yer alır. Bu nedenle düzenli bir ağız bakımı yapmak, diş kaybına kadar yol açan bu tür bir hastalıkla baş etmenin öncelikli koşulları arasında yer alır.

Böyle bir durumda ise ilk olarak yapılması gereken dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanımına özen göstermektir. Bunun yanında ağız bakımında düzenli ve profesyonel bir temizlik yapmak aynı şekilde diş eti iltihabının ortadan kaldırılmasında önemli bir yere sahiptir.