Çalışma Saatleri
  • Pazartesi-Cuma 09:00 – 18:00
    Cumartesi 09:00 – 17:30
    Pazar Kapalı
İletişim Bilgileri
Bize Bir Soru Sorun

    [textarea* Mesajınız class:form-control class:form-control-textarea placeholder "Question*"]

    Kanal Tedavisi

    Kanal Tedavisi

    Kanal tedavisi ihmal edilerek tedavi edilmemiş çürükler sebebiyle dişlerin iltihaplanması durumunda yapılan bir tedavi şeklidir. Diş kökü içerisinde dişi besleyen bir damar- sinir dokusu mevcuttur. Bu doku diş çürümelerine bağlı olarak hasar görmekte, ilerleyen süreçte iltihap oluşumları sebebiyle dişlerde ağrı oluşumlarına temel teşkil etmektedir. Kanal tedavisi ( endodonti) diş içerisinde bulunan sinirin kendisini yenileyemeyecek derecede hasar görmesi halinde uygulanan bir tedavi yöntemidir.

    Diş yapısında bulunan pulpa, dişe canlılık vermenin yanı sıra, dişin gelişmesi ve beslenmesinden de sorumlu olan bir dokudur. Tedavi edilmeyerek ötelenen diş sorunları sonrasında pulpa yapısı iltihaplanma sebebiyle bozularak sorunun daha da büyümesine sebep olur. İlerleyen dönemlerde dişte oluşan bakteriler sebebiyle çevre dişlerde de enfeksiyon oluşumu başlar ve tüm ağız sağlığını tehdit eden bir durum oluşturur.blockquote-reverse blockquote-reverse
    Diş ağrısı, oluşan çürüklerin zamanla diş minesinde bozulmalar meydana getirmesi sebebiyle ve çürüme başlamasıyla birlikte ortaya çıkar. Çürük diş de zamanla diş içeresindeki damar ve sinirlerden oluşmuş bulunan pulpa yapısını etkilemeye başlar. Pulpanın kendisini onaramaz hale dönüşmesinin ana sebebi, diş çürümeye sebep olan bakterilerin meydana getirdiği asitlerin etkisidir. Bu tür durumlarda zamansız diş ağrıları, sıcak ve soğuğa karşı hassasiyet oluşumu, gece ağrıları görülmeye başlar. Bu dönemde diş mutlaka bir doktor muayenesiyle incelenmeli, gereken tedaviler zaman geçirilmeden uygulanmalıdır.
    Aksi takdirde çene kemiğinde apse ve dişin destek dokularında kayıplar yaşanması kaçınılmazdır. Çürük vakalarında dişi çektirmek daha ucuz bir yöntem olarak görülmesine rağmen, sağlam bir dişin kaybedilmesiyle sonuçlanır. Bu sebeple dişin son bir şansa ihtiyacı olduğu akıldan çıkarılmamalı, uzman bir diş hekimine muayene olmak suretiyle kanal tedavisi talebinde bulunulmalıdır. Aksi takdirde oluşan boşlukların doldurulması amacıyla yapılacak köprü, implant gibi işlemler çok daha pahalıya mal olacaktır.
    Kanal tedavisi aslında ihmal edilerek yapısı bozulan ve işlevlerinden uzaklaşan dişe son bir şans vermek olarak da değerlendirilir. Doğal dişlere oranla daha kırılgan olmalarına rağmen kanal tedavisi görmüş olan dişler ömür boyu işlevlerini eksiksiz bir şekilde sürdürebilmektedir. Ancak diğer dişler gibi, kanal tedavisi görmüş olan dişlerin bakımı ve ağız hijyeni oldukça önemlidir.

    Kanal Tedavisi Nedir?

    Kanal Tedavisi, dişlerin merkezinde bulunan ipliksi dokunun (diş özü) çıkarılması olarak da adlandırır. Pulpa adı verilen ipliksi doku iltihaplanma sebebiyle hastada ağrılı bir dönemin başlamasına sebep olarak, kişinin genel sağlık tablosuna olumsuz etki eder. Hasar gören pulpanın çıkarılması sonrasında ortaya çıkan boşluğun doldurulması işlemi kanal tedavisi olarak adlandırılmaktadır. İltihabın temizlenmesi sonrasında oluşan boşluk temizlenmekte, gerekli şekillendirmeler yapılarak yeniden doldurulmaktadır.

    Birçok kişi tarafından ağrılı bir tedavi olarak bilinse de, kanal tedavisinde hastanın dişi uyuşturulmakta, işlem sırasında herhangi bir acı, ağrı hissi yaşanmamaktadır. Ancak dişte oluşan enfeksiyonlar, dişlerin uyuşturulmasında sorun oluşturmaktadır. Bu tür durumlarda da geliştirilmiş uyuşturma yöntemleri kullanılarak hasta kanal tedavisi işlemine hazır hele getirilmektedir. Geçmişte hasar gören dişlerin tamamı çekilmesine rağmen, günümüzün tıbbi teknolojisi sayesinde kaybedilmiş gözüyle bakılan dişler bile kurtarılabilmekte, birey sağlıklı bir diş yapısına kavuşarak uzun yıllar sorunsuz bir şekilde kullanabilmektedir. Kanal tedavisine ihtiyaç duyulan hasarı oluşturan sebepler,

    • Derin çürükler,
    • Tedavi öncesinde yapılmış olan dolgu veya kaplama altında devam eden çürükler,
    • Dolgu veya kuron yapıldığı halde geçmeyen şikâyetler
    • Kişinin çiğneme alışkanlıkları veya dişlerini gıcırdatma sebebiyle diş pulpalarının zarar görmesi
    • Tedavi edilmemiş diş eti hastalıkları
    • Çapraşık dişlere protetik restorasyon yapılması gerektiğinde,
    • Dişteki çatlaklar oluşması halinde
    • Yaşamın her hangi bir diliminde darbe sebebiyle dişte oluşan hasarlardır.

    Dişin merkezinde bulunan pulpanın zarar görmesi durumunda oluşabilecek muhtemel enfeksiyon, diş kökü ve çene kemiği içerisinde irin oluşumuna sebep olarak apse oluşturmaktadır. Oluşan apse ise zamanla dişi çevreleyen kemiği yok ederek dayanılmaz ağrıların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple kanal tedavisi ertelenmeden yapılmalıdır. Herhangi bir sebebe bağlı olmaksızın ortaya çıkan diş ağrıları, geceleri ağrı kesici kullanılmasına rağmen geçmeyen diş ağrıları da kanal tedavisi gerektirecek sorunların göstergesi olabilmektedir.

    Bazı kişilerde sıcak ve soğuğa karşı aşırı hassasiyet, diş etrafı, diş eti veya lenflerde ortaya çıkan şişmeler de dişe kanal tedavisi gerektiren işaretlerdir. Canlılığını yitiren dişler herhangi bir şikâyete sebep olmasalar bile zamanla dişin enfekte olmasına ve dişte renk değişimi, fistül oluşumu gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunlardan herhangi biri görüldüğünde bireyin mutlaka uzman bir diş hekimine başvurması gerekir.

    Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır? Ne Kadar Sürer?

    Kanal tedavisi hastanın dişindeki hasarın yoğunluğuna bağlı olarak birkaç seansı kapsayabilecek bir tedavi yöntemidir. Uzman diş hekimleri tarafından tamamen steril ortamlarda gerçekleştirilen kanal tedavisinde ilk yapılan işlem, lokal anestezi ile diş çevresinin uyuşturulmasıdır. Böylece işlem sırasında herhangi bir acı hissi duyulmaması sağlanır. Daha sonraki işlemler sırasıyla,

    • Hastalıklı pulpanın temizlenmesi,
    • Kök kanallarının dezenfektasyonu
    • Kanalların temizlenmesi ve genişletilmesi
    • Dolgu malzemesi ile kanalın sıkıca doldurulması ve üzerinin kapatılması şeklindedir.

    Bazı hastalarda kanal tedavisi sırasında şiddetli enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkan bakteri oluşumunu yok etmek adına ilaç tedavisi de uygulanmaktadır. Kanal tedavisinin ötelenmesi halinde çürük alan giderek büyümekte, zaman içerisinde diş olağan yapısını kaybederek canlılığını yitirmektedir. Bu tür durumlarda çoğu zaman enfeksiyon diğer dişlere de yayılma eğilimi göstereceğinden dolayı, hastanın zamanla tüm dişlerini kaybetme riski ortaya çıkar. Zamanında tedbir alınması ve tedavinin yapılması halinde kanal tedavisi yapılan dişler ömür boyu normal işlevini sürdürür. Kanal tedavisi sonrasında diş bakımının özenli bir şekilde yapılması, kanal tedavisi uygulanan dişlerin ömür boyu sorunsuz bir şekilde kullanılmasına olanak sağlar.

    Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır

    Kanal Tedavisi Ne Kadar Sürer?

    Kanal tedavisi süresi, kaç dişe işlem yapılacağına ve dişin durumunda bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Tek bir dişe kanal tedavisi uygulanacaksa, yapılacak işlem genellikle 30-60 dakika süren tek bir seansta sonlandırılmaktadır. Bazı hallerde is tek bir kök dişe uygulanan kanal tedavisi 2 seans sürebilmektedir.

    Kanal Tedavisi Sonrası

    Kanal tedavisi sonrasında tedaviyi gerçekleştiren hekim bazı tavsiyelerde bulunacaktır. Hasta verilen bu tavsiyelere uygun davranmalı ve tedavi sonrası sorun oluşturabilecek davranışlardan uzak durmalıdır. Kanal tedavisi sonrası hastalar,

    • Yaklaşık 2 saat süreyle bir şey yiyip içmemelidir.
    • Dolgu yapılan diş üzerine baskı yapacak sert ve kabuklu gıda maddeleri tam iyileşme sağlanan dek tüketilmemelidir.
    • Kanal tedavisi sonrası anestezi sebebiyle uyuşmuş bulunan dil ve dudaklara zarar vermemeye özen göstermelidir.
    • Hekim tarafından ilaç kullanımı önerilmişse aksatılmadan kullanılmalıdır.

    Kanal tedavisi sonrasında tedavi gören dişlerde hafif bir ağrı ve hassasiyet görülmesi olağandır. Geçici bir durum olması sebebiyle hastanın günlük yaşamına veya sağlığına herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Bu tür durumlarda tedavi gören dişlerin mümkün olabildiğince az kullanılması yararlı olacaktır.

    Kanal Tedavisi Sonrası Ağrı

    Kanal tedavisi sırasında dişlerdeki sinirler alınmakta, buna bağlı olarak diş yapısı dış uyarılardan etkilenmemektedir. Ancak kanal tedavisi sonrası ilk birkaç hafta hafif ağrı duyulması, çiğnemede hassasiyet oluşması olağandır. Çünkü diğer tüm organlar ve uzuvlar gibi diş dokulularının da iyileşmek için zamana ihtiyacı vardır. Kanal tedavisi yapılan bir hasta, sıcak-soğuk gibi uyaranlara karşı ilk birkaç günün dışında hassasiyet göstermez. Kanal tedavisi sırasında uygulanan lokal anestezi sayesinde herhangi bir ağrı hissi duyulmamaktadır. Kanal tedavisi ağrı oluşturmaz, bilhassa ağrıların giderilmesi amacıyla yapılan bir tedavi yöntemidir.

    Kök Kanal Tedavisi

    Kök kanal tedavisi gerek hasta gerekse hekim açısından oldukça önemli bir süreci kapsamaktadır. Sabır ve özveri gerektiren kök kanal tedavisi, tedavi yapılacak diş ve çevresinin uyuşturulması sebebiyle ağrı yaşanmadan yapılabilen bir tedavidir.

    Kök Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Kanal tedavisi dişlerde farklı sebeplere bağlı olarak oluşan ağrılı hallerin giderilmesi ve dişlere olağan fonksiyonu yeniden kazandırmak amacıyla yapılır. Tedavi öncesi hekim tarafından yapılan ilk muayenede kanal tedavisi yapılması gereken dişler belirlenir. Daha sonra sırasıyla,

    • Lokal anesteziyle çevre dokular ve dişin uyuşturulması,
    • Kök kanallarının açılmasını sağlamak amacıyla diş çürüğünün temizlenmesi
    • Kanal uzunluğunun tespiti için röntgen çekilmesi,
    • Kök kanallarında bulunan ipliksi dokunun ( pulpa) çıkarılarak kanalın temizlenmesi
    • Tedaviye uygun tıbbi malzemenin kullanılarak kök kanallarının şekillendirilmesi
    • Kök kanallarını mikrobik oluşumlardan korumak adına dezenfekte edilmesi
    • Kök kanalının doldurularak işlemin sonlandırılması şeklindedir.

    Kök kanal tedavisi hekimin vereceği karar doğrultusunda belirlenir. Tedavi süresi bazı hastalarda tek bir seans olabildiği gibi, enfeksiyonlu dişlerde birkaç seans tedavi gerekebilmektedir. Kök kanallarının doldurulmasındaki ana gaye, dişe zarar vermesi muhtemel organizmalara ve doku likitlerine karşı bir koruma kalkanı oluşturmaktır. Bu sayede sinirleri alınmış olan dişler ömür boyu işlevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmektedir. Kök kanal tedavileri genellikle %90-95 oranında başarı sağlanan operasyonlardır. Ancak beklentilerin tam anlamıyla elde edilebilmesinde tedaviyi gerçekleştiren hekimin rolü fazlasıyla büyüktür.

    Bazı hallerde tedavi sonrasında kök içerisinde pulpa kalması, hatalı tedavi sonucu kanal içine mikroorganizma sızıntısı veya tedavi sırasında dişin zarar görmesine bağlı olarak kırılmaların yaşanması sebebiyle tedavinin başarısız olması muhtemeldir. Bu sebeple kök kanal tedavisi yaptıracak hastaların hekim tercihlerini isabetli yapması gerekir. Hatalı yapılan tedaviler sonrasında diş ağrıları bir müddet sonra yeniden görülmekte, ısırma veya çiğneme sırasında anlık ağrılar oluşabilmektedir.

    Tedavinin başarısız olması halinde kanal tedavisinin yenilenmesi mümkün olabilmekte, eski kanal dolgusu çıkarılmak suretiyle kanal yeniden şekillendirilmekte ve ilaçlanarak yeniden doldurulmaktadır. Tüm çabalara rağmen sonuç alınamaması halinde ise, cerrahi müdahale yapılarak diş köküne ulaşılarak diş çevresi temizlenir ve kapatılır. Kök ucu rezeksiyonu olarak adlandırılan bu işlem sonrasında da çözüme ulaşılamadığı takdirde, dişin çekilmesi gerekir.

    Kanal Tedavisi Fiyatı

    Kanal tedavisi süresi dişin yapısına ve tedavi görecek diş sayısına göre belirlendiği gibi, fiyatlar da aynı kıstaslar göz önünde tutularak belirlenmektedir. Uygulama yapılacak diş sayısının yanı sıra dişin kök-kanal sayısı da fiyatın belirlenmesindeki faktörler arasında yer almaktadır.